4 Ocak 2021 Pazartesi

Kahve ve Şiir Zamanı




                                  Nazım Hikmet – Yılbaşı Ağacı

Bir yılbaşı ağacı karlı bir meydanda Estonya türküleri söylüyor
Telli pullu upuzun bir yılbaşı ağacı
Sen kırmızı sırça topun içindesin
Saçların saman sarısı kirpiklerin mavi
Onu oraya ben astım seni içine koyup
Ak boynun uzundur yuvarlaktır
Kuşkularım kaygılarım sözlerim umutlarım ve okşayışlarımla koydum seni sırça topun içine
Bütün yılbaşı ağaçlarına, bütün ağaçlara, bütün balkonlara, pencerelere, çivilere, hasretlere astım kırmızı sırça topu seni içine koyup
Bağışla beni öleceğim seni bırakıp orda.


*************

Ocak ayının ilk günlerinde Nazım Hikmet'in bu şiirini ilk mısraında "Estonya" geçiyor diye seçtim aslında. Çünkü hala bir yılbaşı ağacım yok. Zaten o kırmızı toplar da, sırça değil artık.
Tekrar gitmeyi çok istediğim Tallinn de, Noel Baba'nın evi kadar uzakta şimdi.

Pandemi günleri başladığından beri seslendirmeye de gidemedim. 
Malum nur topu gibi bir kronik hastalığım var. Risk grubundayım işte bu yüzden.

En çok şiir ve çocuk kitaplarını seslendirmeyi özledim :(

Sahi, siz en fazla ne yapmayı özlediniz?
Seslendirmeyi deyin de, düşüp bayılayım şurada :))







13 yorum:

  1. Ben gezmeyi çok özledim. Arkadaşlarımla bir kafede oturmayı bir de :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah... Sıradan şeyler bile nasıl ulaşılmaz şu anda :(

      Sil
  2. vurdumduymaz umursamaz bir şekilde gezmek özlediim :)

    YanıtlaSil
  3. Seyahat etmeyi, arkadaşlarımla buluşmayı, hijyen kurallarına daha az dikkat etmeyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha kaygısız olabilmeyi değil mi? Çok doğru canım. Farkında olmadan nasıl getiyor bu hijyen tutkusu.

      Sil
    2. İlk Ankara ya gel :))

      Sil
  4. Ben, sosyalleşmeyi çok özledim:((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bunu okuyunca, kendimi bir konser salonunda düşündüm. Böyle avaz avaz kalabalıklarla sahnedekilere eşlik ederken.
      En son Onur Akın konserine gittim galiba. 2020 başlarıydı... Asır geçmiş gibi.

      Sil
  5. Merhabalar.
    04 Ocak 2021 tarihinde paylaşılmış, Yılbaşı Ağacı isimli bir Nazım Hikmet şiirini, ben ancak bugün okuyabildim. Tabi bana göre bu geç kalınmış bir ziyarettir.

    Şiir için yorum yazmak mümkün değil. Öyle değişik ve içten gelen bir duygu seli ki, insan bu dizeler karşısında çaresiz kalıyor adeta. Çok sevdiği birini allayıp pullayıp bir topun içine koyuyor ve onu yılbaşı ağacına asıyor. Ve ardından ben öleceğim ama, sen orada kalacaksın diyor. Çık işin içinden nasıl çıkarsan!..
    Güzel ve anlamlı bir paylaşımdı. Emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  6. Siz de anlamlı bir günde yorumlamışsınız ama :)

    Evet, şiir başka bir şey. Edebiyatın güzel prensesi derler şiir için. Eleştiri o nazenini üzer bence de.
    Ziyaretiniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil