19 Şubat 2018 Pazartesi

Karyağdı Hatun Türbesi

Kim demiş "Ankara da hiç bir şey yok" diye? Anladık deniz yok ama yaz aylarında güneş ve deniz kokan onca insanı başka yerde görmeniz zordur söyleyeyim :)
Neyse konumuz o değil de, ben yine sonradan olma Ankaralı olarak sizi Ulus da, minicik, hikayesi gibi naif bir türbeye götürmeye geldim.



Karyağdı Hatun Türbesi

Türbenin mimarisi,

Sekizgen planlı, kubbeli bir türbedir. Duvarları: bir sıra kesme taş, üç sıra tuğla ile örülmüştür. Taşların arasına da, dikey birer tuğla konulmuştur. Ceplelerin beşinde, keşme taş çerçeveli, sağır sivri kemerli birer alt pencere vardır. Bir sıra taş, üç sıra tuğla ile örülen kemerlerin aynalıkları tuğladır. Pencereler, lokmalı demir parmaklıklıdır. Yedi cephede hemen sağır kemerlerin üzerinde bulunan, yuvarlak tuğla kemerli küçük üst pencereler, alçı şebekelidir.
Güneydeki sağır cephelerin içersinde, birer mihrabiye ve niş vardır. Duvarlar: iki sıra, kurt dişi ile sona erdirilir. Kubbesi: kurşun kaplamalıdır. Bir çok kez onarılmış olmasına rağmen, kurşunları kısmen dökülmüş ve kubbesi çatlamış durumdadır.
Türbenin kapısı doğudadır. Kapının eşik ve şöveleri yekpare taştandır. Üstte, dilimli taşlarla örülü sivri bir kemerin içinde dikdörtgen bir mermere yazılmış kitabenin altında, basık kemerli giriş kapısı bulunmaktadır.



Karyağdı Hatun’un Hikayesi, 
Efsaneye Göre; Ankara’nın en güzel kızlarından biri, bir Ankara Efesiyle evlenir, gelin olur, hamile kalır. Gelin kar aş erir, aylardan Ağustos ayıdır. Kar yağması mümkün olmadığı için gündüzleri kar helvası, geceleri de kar yağdığını rüyasında görür..  Gelin bir gece bahçede Allah’a yalvarır, Allah’ım her şey senin elinde, sen ol deyince gökten kar da yağar, nur da yağar. Lapa lapa kar ver, avuç avuç kar yiyeyim, içimin yangını sönsün, demiş.  Nasıl olmuşsa olur Ağustos sıcağında lapa lapa kar yağmaya başlamış, yerler bembeyaz olmuş.  Herkes şaşırmış. Gelin Allah’a şülmeyekretmiş. Etrafı kar içinde görenler çok şaşırmışlar. Gelin gece yediği kardan mı bilinmez, hasta olmuş. Yataklara düşmüş ve ölmüş. Türbenin olduğu yere defnetmişler. Efsanede böylelikle dilden dile yayılmış.
***********
İşte böyle ,fotoğraf benden bilgiler google dan.
Ankara da olup da, bilmeyenlere gelsin :)

*******************
Hah unutmadan; son zamanlarda beni buralardan uzak tutan bir uğraş içindeyim.
Anlatıcam bir ara, bu arada  lütfen sizleri ziyaret edemediğim için beni af edin olur mu?



16 yorum:

  1. Hiç farketmemişim böyle bir türbe olduğunu. Bu yapıyı da görmüş gibiyim ama... O halde ziyaret etmeye değer. Güzel anlatımınız için teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka görmüşsünüzdür İtfaiye Meydanında. Yazın serin serin esen bir sokağın başında. Etrafındaki banklara oturup güvercinleri beslemek çok zevkli :) Deneyin bir gün.

      Sil
  2. bebecik de doğamamış demek ki... çok acıklı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım. Mutlulardan türbe olmuyor zaten bu dünyada :(

      Sil
  3. Yazık ama, her dilek gerçekleşti diye sevinmemek lâzım demek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan gençken ne dilediğini biliyor mu ki kuzum?

      Sil
  4. Hikmetinden sual olunmaz ama türbenin hikayesi çok üzücü.

    YanıtlaSil
  5. Ne kadar ilginç bir efsaneymiş. Geline üzüldüm :(

    YanıtlaSil
  6. Bir şeyi çok isterken de hayırlısını istemek lazım derde rahmetli anneciğim.
    Üzüldüm:)
    Uğraşın da çok güzel. Bitmişi merak edilmekte bilesin:))
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
  7. ay ay, goblen mi ooo..Bekliyorum merakla..Öpüyorum çok, kolay gelsin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bitti de, bir de fotoğraflasam iyi olacak :))

      Sil
  8. Bir goblen geliyor galiba:)).
    çok teşekkürler bilgiler için.

    YanıtlaSil