hediye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hediye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2020 Cuma

Leyla Bebeklerin Size Söyleyecekleri Varmış


Biz biz biz idik. Lüle saçlı kız idik. Ezildik büzüldük bir duvara dizildik.


Evet, onlar çok daha güzel fotoğraflanmayı hak ediyorlar ama onları yapan tatlı kızımızın hesabındna size bambaşka  pozlarla "merhaba" diyeceklerdir zaten.

Pek çoğunuz biliyorsunuz her yıl iki ya da üç kez düzenlediğim hediye etkinliklerinde binlerce minik kalbi sevindirdik bu güne değin. Okullar açılırken, yeni bir yılın hemen öncesinde ama ille de 23 Nisanlarda kalbimi pır pır eden paketlerin içini doldurabilmek için ördük diktik, boyadık işledik olmadı satın aldık ve hep birlikte çocuklarımıza sevgi saçan pırıltılı hediyeler hazırladık...





Bu yıl da 23 Nisan yaklaşırken ve içinden geçtiğimiz bu sıra dışı zaman diliminde ne çok melek kalpli arkadaşım arayıp sordu bilseniz. Çocuklara hediyeler gönderiyor muyuz? diye.
Her hayır deyişte kalbim acıdı inanın. Nedenleri sizce de malum bu kararın elbette. Yine de benim bazı özel çocuklarımdan bu süreçte de  mutlu edebildiklerim var çok şükür.
Onlar için geldi bu bebekler. Altın kalpli bir dostun hediyeleri çocuklarımıza. 
Bayram seyran beklemeden sarı saçlı Leyla gitti bile sahibine geçenlerde.


Şimdilerde Sudenaz'ımızın sımsıcak göğsünde Leyla.
 Dilleri ile değil, kalpleri ile konuşup anlaşıyor bu güzel kızlar birbirleri ile.
 Fotoğrafı annesi çekip yolladığında elbette sizinle paylaşmanın iznini aldım.  
Sudenaz 13 yaşında serebral palsili ve maalesef  %98 engelli bir evladımız.
Son düzenlediğim tasarım şenliğinden sağladığım gelirle skolyoz cihazını yaptırdığım çocuğumuz.
O günden bu yana hep hayatımdalar iki abisi ve anneleri ile birlikte. Nasıl tatlı gülüyor değil mi? 
Her şey bu gülüşün sıcaklığı ile zaman zaman buz kesen kalplerimizi ısıtmak için aslında.

Bu blog 11 yıldır, benim yardım faaliyetlerim 20 yıldır sürüyor çok şükür.
İnatla blog camiasında var etmeye çalışıyorum bu etkinlikleri. Bloğumu açma gayemdi zaten.
Diğer sosyal mecralarda da çok güzel işler yapan harika insanlar var.  Bu beni çok ama çok sevindiriyor. Bir çoğuna destek olmaya çalışıyorum. Yıllardır damlaların göl oluşturmasına ortak ve şahit olmuş biri olarak, paylaşmanın güzelliğinden, mutlu etmenin kalbi parıl pırıl yapan sihrinden kendimi mahrum edemem doğrusu :)



Bugün hangi biri ile oynasam acaba dediğim Leyları ise sevgili Elif hazırlıyor.
ınstagram hesabı: leylekleyla

Başlarken dediğim gibi. Bu güzel kızların size söyleyecekleri varmış. 
Belki bir ara uğrar bakarsınız sizde bu leylek bacak Leylalara.
Valla Elif öyle düşündüğünden koymuş adlarını ben uydurmadım bu sefer :)

Bu yıl Serçev Lösev için çocuklarımıza hediye etkinliğini her şey yolunda gider, 
ülkemiz normalleşebilirse eğer Eylül ayında gerçekleştirmek istiyorum kısmetse.

Bunca zaman sonra çocuklarımızın eğitim görebilenlerine "Okuluna Hoşgeldin" paketleri hazırlamak istiyorum. 
Diğer çocuklarımıza da  birer sevgi paketi hazırlarım inşallah.
Katkılarınız ve ilginiz ile elbette.

Şimdiden aklınızda olsun. Aman ha bizi unutmayınız :)

Birlikte başardıklarımızın küçük bir bölümü için BURAYA lütfen




31 Aralık 2018 Pazartesi

Güzel Şeyler Bunlar



Amélia, Portekiz de yaşayan benim gibi bir yüksük koleksiyoneri arkadaşım.
Her yıl bana böyle güzel paketler yollar.
Yazdıkları ile kalbimi sımsıcak yapar. Ben de onu unutmam, sevineceği sürpriz paketler hazırlarım.
Son yıllarda beni ülkesine davet edip duruyor, ben de onu :)
Bakalım yola düşen kim olacak ?




RAK, Ravelry de bir karşılıksız iyilik hareketi.
Her ay, özellikle o ay doğanlar listesine dileklerinizi yazarsınız.
Dünyanın herhangi bir yerinden, biri sizin adresinizi ister ve bir tek isteğinize dahi böyle 
kocaman bir paket yollar. 


Güzel şeyler bunlar :)


Bu arada 2018 in son günlerinde Serçev'in 17. Kuruluş Yıl dönümünü Bir kahvaltı ile kutladık.
Kurucu üyelerimiz, ailelerimiz ve biz gönüllüler hep birlikte bir kez daha
" ne güzel bir işin içindeyiz" dedik.

Her çaba biraz daha yaşanılır bir dünyaya küçücük bir adım.
Ve
Biz koşmak istiyoruz!


19 Aralık 2015 Cumartesi

Ben Söz Dinlerim :)


 Geçenlerde burada size sormuştum " nasıl olsun bundan sonrakiler? "diye. 
Hani yapmazsam ölücem ya (!)
Hemen herkes "çuvallı" demişti.
Yaptım gitti.
Erken yeni yıl hediyeleri olarak benim de yuvam sayılan uzaklardaki  iki evin kapılarına asıldı bile.





Benim içime sindi. Incık, cıncık uğraşırken de hiiç canım sıkılmadı.
Hani merak eden olursa diye yazıyorum, çok zevkli :)







 Koyunlarım, baykuşlarım,günelşim, çiçeklerim...
Sağlık, bereket, huzur getirsinler.


Misafirlerim vardı biten hafta.
Nasıl geçiverdi günler hiç anlamadım.
Kızlar kızlar pijama partisi her gece :)

Onlar hızlı trene, ben konsere ! 
Tren istasyonundan birden tenhalaşan eve dönmek istemedi canım.

Engelliler Vakfı'nın konseri, tekerlekli sandalye bağışı vardı Neva Palas da.
Bizim sandalyeler bahar konserine yetişecek inşAllah.
Şimdiden 2 tane alabiliyoruz :)

Nereden mi çıktı? Geçen kermes den kalan ürünlerden sonradan satılanlar oldu.
Sonra kumbaralardan, " Ay, adamıştım. Sen bulursun bir yer" diye bana paslananlardan,
gönülden kopanlardan ve hatta yolda bulunanlardan ...

İşte böyle!

Ben birazdan Cafe Down da arkadaşlarımla buluşucam.
Akşam tiyatro Nazım Hikmet de, gece misafircilik Nalan da.
E, hak ettim ama ;))

Güzel bir hafta sonunda, her şey sizin istediğiniz gibi olsun güzeller.
Sevgimle.





19 Kasım 2015 Perşembe

Kapı Çelenkleri


Bu çelenkleri geçen gün arkadaşımın yakınlarının bebekleri için yaptım.
 Bunları hazırlamak beni çok eğlendiriyor :))
Tüller, incik, boncuk, kurdele... Sevimli işler !







**********
Daha önce de yapmıştım; 
Kimi dost evlerin kapılarına, kimi mis kokulu bebek odalarına gitti.







Küçük Ev'imin bekçisi Dondurma çubuğundan korkuluk !
Her yaz kapıya dikiliyor, sonra kış uykusuna yatıyor içeride.








Sırada Türk Böbrek Vakfı Kermesi için yapacaklarım var.
Sizce hangisinden olsun?
Siz söyleyin, ben yapayım. Olmaz mı?


14 Haziran 2015 Pazar

Her şey küçük bir kare ile başladı !

Sizin de anlamsız bir can sıkıntısı ile başlanmış bir parça oldu mu elinizde?

Sonra o parça bir iken iki olup, üçlenip, hadi bu da dördüncü olsun, aaa... bu renkle de ne güzel olur...
dediğiniz işleriniz oldu mu hiç?
Benim oldu, Hem de bir kaç kez.
Olduysa bilirsiniz zaten. İşin en sıkıcı tarafı, Sonra da ben bundan ne yaparım durumudur.
Çanta, kırlent serisi, sıcacık bir kış seccadesi... Yok ya, en iyisi yine battaniye...



Kenar da örmek lazım şimdi...









Sahi, ne sormuştum ben size?
"Sizin de anlamsız bir can sıkıntısı ile başlanmış bir parça oldu mu elinizde?"

Olmuştur, olmuştur.


"Oldu" deyin de bari, ben de kendimi normal biri sanıp sevineyim  ;)

Gönlünüzce bir tatil günü dileğimle !

                                                                **************
*Unutmadan!


Yakın tarih meraklılarına.
Ben bir solukta okudum, tavsiye edilebilir kitaplarım arasında yerini aldı.



 Arkadaşlar, sevilen mekanlar, küçük kaçışlar içinde yerini almaya devam ediyor.


Yüksük Bloğum beni yeni dostlukların sahibi yapmaya devam ediyor.

 Sevim Hanım taaa... Cebelitarık dan gelip Ankara da beni bulanlardan. Birlikte de fotoğrafımız vardı ama bulamadım :(
Bir sonrakine artık..  Söz verdi, yine gelecek :)

Siz de gelin efendim, beklerim :)






6 Haziran 2013 Perşembe

Maskeler de Sahte !


" Maskeler de sahte " Demişti şairin biri.

Mati'nin İspanya dan gönderdiği paketin içinden bu mask magnet çıkınca aklıma geldi.




Ben onun gibi hem yüksük, hem ayraç koleksiyonu yapmıyorum ama 
bana yine de elleriyle işlediği bir ayraç göndermiş.



Bugünler de böyle yazılar yazmak zor, eli varmıyor insanın.
Lakin yıllarla birlikte ben de öyle bir direnç gelişti ki...

Susmak, haksızlık gibi, yenilmek gibi .





22 Nisan 2013 Pazartesi

Kitap Takası veya Sevinç Takası, Ne Derseniz..


Cuma sabahı işe giderken baktım daha yaprakları büyümemiş Ankara ağaçlarının.
Eskilerin "kırk ikindiler" yada " yaprak pusları" dediği günlerdeyiz.
Kırk gün ikindi vakti yağmur yağar ve bu puslu zamanlarda büyürmüş baharın yaprakları.
Ben anlatanların yalancısıyım.
Hoş, havalara bakınca yalan malan da değil, basbayağı böyle geçiyor günler.


Sonra postacı kapıyı çalıyor.
Cici bici bir paket getirmiş, üzerinizde isminiz...


Açıyorsunuz..
Ne pus kalıyor gönlünüzde, ne sis.


Çocuk kahkahası gibi bir şey çalınıyor kulaklarınıza.




Kaç ikindi yaşandı, kaçı kaldı hesabını yapmadan anlıyorum.
Bahar benim gönlüme gelivermiş.


Çok teşekkür ederim Ayşım.

Keyifle okudum bile :)  Kahve Molası beklediğim çok üzerinde bir kitap çıktı.
Bir Tatlı Huzur ise biyografileri sevdiğim için kitaplık bekçileri arasında olacak bundan böyle.

Çok sevgiler.