Sizi bilmem ama ben hayatın içinde uzun mesafe koşucusu olamıyorum.
İki ara, bir derede mutlaka bir durup nefes almalıyım.
Kendini şımartmayı seviyor mu dersiniz, ehlikeyfin teki mi ? Onu size bırakıyorum.
Dost Kitap Evi, içine girmesi kolay çıkması zor en sevdiğim yerlerden.
Alınacaklar listemde bir kitap yoksa bile, azıcık vaktim varsa asla geçip gidemem önünden.
Kitap kapaklarını okumak bile hoştur.
İçinde dünyaları saklayan sergi salonları, müzeler de harika mola yerleridir benim için.
Bazen daha önce de bahsettiğim mekanlarda çay molası veriyorum.
Eve gelince, tığ işi en sevdiğim, beni en çok dinlendiren uğraşlardan biri.
Bu eski ama henüz görüntüleyemediğim yeni işlerim var elimde.
Fırsat bulup da bir iki sıra işledim mi, ohh...
Fırsat bulup da bir iki sıra işledim mi, ohh...
Postcrossing üyesi olarak dünyanın her yerinden kartpostallar alıyor, ben de başkalarına yazıyorum.
Gönüllü turizm elçisi gibiyim valla!
Hani bilseler, bakanlığa personel olarak alırlar anında.
Hani bilseler, bakanlığa personel olarak alırlar anında.
Yüksük koleksiyonu ile başlayan değiş-tokuş olayı aldı başını gidiyor.
Geçen hafta önce NJ de yaşayan Vera ya, sonra da İspanya daki Mati ye paketler hazırlayıp gönderdim.
Mati aynı zamanda önemli bir ayraç koleksiyonu sahibi.
Ben de ona hem yüksük, hem de ayraçlar gönderdim... Bayıldı :)
Bu da Vera'nın Costa Rica sürprizlerinden .
Muz kağıdından minik bir çanta ve sevimli melek yüksük.
Çok şeker değil mi?
İşte böyle arkadaşlar!
Ruhunuza huzur veren küçük molaları ve dua etmeyi siz de unutmayın olur mu?