22 Mart 2018 Perşembe

23 Nisan "Mutluluk Bayramı" na Siz de Katılmak İster misiniz?


                                              
Merhaba Sevgili Dostlarım

Ben unutsam, sizin unutmadığınız, ben geciksem sizin önüm sıra koştuğunuz bir bayram daha geldi.

Paylaşımlarınızla anlamına derinlik kattığınız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın bir diğer adı da "Mutluluk Bayramı" bizim için.

Biz, yani Serebral Palsili, Lösemili çocuklarımız, sizler ve ben.

Yıllardır bir bulutun gölgesinde (!)  pamuk kalpler, marifetli güzelim ellerle çocuklar için hediyeler hazırlayan SİZler... Bıkmadan, yorulmadan, bir "off... yine mi" demeyen SİZ.

Bazen daha kalabalık, sayıca bazen daha azız. Bazen daha çoşkulu, bazen ülke gündeminden, hayatın önümüze getirdiklerinden yorgun ama paylaşmanın uğuruna inanmış bir grup kadın.

Her defasında yeni yeni meleklerin katılımı ile etkinliğimizi de kalbimi de şenlendiren bayram kapımızda. Emeğiniz bir çocuğumuzun yüzünde gülümsemeye dönüşsün isterseniz lütfen bana yazın.


Ne gönderebilirim? diye soracaklara "bir çocuğu mutlu edecek ne varsa" demek isterim..
Oyuncak kırtasiye giysi... Hele ellerinizle yaptıklarınız varsa yanına bir de bayram kartı eklemişseniz resmen bayılırız  :))
Olmadı, hiç biri size uymadı mı? O halde duyurumuzu paylaşın. Daha çok kalbe dokunmamıza yardım edin. Kılavuz olun, ışık olup yol gösterin...Bu da olur :)
 Hatta etkinliklerimizi paylaştığım başlık (etkinliklerimiz) altındaki fotoğraflardan istediğinizi kullanın.
 Ben den size sonsuz yetki, izin!

Son katılım tarihi 

15 Nisan

e-osta adresim 

tlnbozkoyunlu66@gmail.com


( * Bazen 2. el göndermek isteyen arkadaşlarımız oluyor. Eminim hepsi yepyeni, pırıl pırıl, el değmemiş gibidir ama onları hediye olarak vermemeyi tercih ediyoruz. 
Soranlar için adresler gönderiyorum zaten kendilerine. Tabii niye ziyan olsunlar değil mi? Ama bayramlarda, yıl başlarında hediye olarak göndermeyip onları başka zamanlar için saklamak daha doğru sanki. Ne dersiniz?

* Görsel benim değil, internette buldum."Melek" dedim çıktı )

Bu güzel vesile ile Regaip Kandilinizi Kutluyorum..Öpüyorum gül yanaklarınızdan.

Sağlıcakla kalın.







16 Mart 2018 Cuma

Frida


ANKARA DEVLET OPERA VE BALESİ’NDEN “FRİDA”

"Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun hayatından kesitler sunan, resimlerine sinen imgeleri sahneye taşıyan eser; küçük yaşta geçirdiği ağır sağlık sorunlarına karşın, resim yaparak hayata tutunan güçlü bir kadının öyküsünü anlatıyor.

Henüz altı yaşındayken geçirdiği çocuk felci bacağını etkiler, ardından da genç kızlığı döneminde geçirdiği otobüs kazasıyla omurgası ömür boyu acı çekmesine neden olacak hasara uğrar. 

Ancak Frida; peşinde dolaşıp duran ölüm meleğine inat, hayata büyük bir tutkuyla bağlanır ve korkularının üstesinden gelir."


 Firda'nın bu sıra dışı, etkileyici yaşam hikayesini sanırım pek çoğumuz biliyoruz.
Sahnede dans ile anlatılması ise etkisini katlıyor bana göre.



**********
Genç dansçıların coşkulu performansı, müziklerin güzelliği Diego yu bile sevimli kılıyor gerçekten..

 Ankara kışının gecelerinde yapılacak en güzel şeylerden biri, son derece özenli, emek verilmiş bu prodüksiyonları sahnesinde, sanatçıları ile göz göze, gönül gönüle izlemek.


Aynı günlerde postacı bana bir paket getirdi.




İyi kalpli arkadaşım, hayatıma değer katanlardan Sevgili Beyza bu defa bana Madrid yüksükleri göndermiş.




Mutlu huzurlu bir hafta sonu dileğimle.
Çok sevgiler



12 Mart 2018 Pazartesi

Ankara Resim Heykel Müzesi

Son günlerde hazır müze geziyorken, Son olarak Etnoğrafya Müzesi'ne gitmişken bir kaç adımla hemen yanındaki rüya yapıya geçelim Resim Heykel Müzesi'ne uğrayalım mı?


Bahçesinde Çallı İbrahim oturur bu müzenin. Elinde paleti, fırçası.
Nasıl yakışır kış güneşi altındaki bu ön bahçeye.


Mermer merdivenlerden çıkarken, kendinizi çok özel hissedersiniz.


Fotoğraflarda soğuk görünüyor bunca taş sütunlar ve zemin ama hiç öyle değil gerçekte.


Tablolardan çıkan sıcacık duygular içini ısıtmaya yetiyor insanın.
Zaman, mekan algınız anında değişiyor..


Niye boş böyle diye üzülüyorsunuz gezip dururken.
Girişi ücretsiz, tıklım tıklım hastanelerin neredeyse içinde bu müze. 


Kötü şeyler düşünmek yok! İsteseniz de mümkün değil zaten. 
Öyle hızla değişiyor ki duygularınız, en son neydi ? niye idi? bilmek imkansız sanki.


Nuri İyem'in güzel gözlü kadınları takip ederken adımlarımı,


Geleneksel Sanatlar salonundan bir mobilyaya takılıyor gözüm.
Sizce de çok güzel değil mi?



Tek tek anlatabilmek ne haddime.
Gelip gezmeli, gönlünüzü bu güzelliklerle doldurmalısınız.






( Anneme ne çok benziyor... Hayret!  )











Her yerde Baharı seviyorum ben :)


Taştan değil sanki .. Nasıl güzel bir sarıp sarmalama böyle.



 Final için Bedri Rahmi Eyüboğlu sizce de iyi bir seçim mi acaba?

Güzel bir haftaya açılsın kapılarınız. O kapılardan huzur sevgi ve sanat dolsun ömrünüze.