Hırçın bir bahar yaşanırken memleketimde küçük seyahatim dönüşü
balkonda beni içi güzelliklerle dolu bir paket ve Uganda dan yollanmış bir kartpostal bekliyordu.
Özen,ilgi ve sevgi.Daha ne isterim ki?
Bu güzelim yüksükler bana sevgili Nathalie ve Tuna'nın hediyeleri.
Bu iki güzel yürek lavanta,mum,nar kahve,kalp sevgimi unutmadıkları gibi
bir türlü içine sabun bulamadığım örgü keseciklerimi bile düşünmüşler :)
Sağolsunlar.
Sevindiren,gönüllerini hoş edenleri çok olsun .
Günler geçiyor dedik madem...
Ankara Kitap Fuarının bu sene nasıl bir yoksunluk sergilediğini yazmadan edemicem.
Büyük oğlum ile birlikte döndük dolaştık beyhude.
O raflar arasında kaybolurken ben çaktırmadan çektim bir iki kare ;=)
Küçüğüm de geldi geçen hafta,pişirdim sevdiği ne varsa.
Sonra,Dilek'e gittim bir akşam.
Huzur Evi etkinliğimizden elimizde kalanları,
bir etkinlik daha kotaracak kadar çok olan malzemeleri düzenledik birlikte.
Sevgili Madam'ını sevdim bir güzel.
O da bana poz verdi.Biraz gönülsüz,biraz mağrur.
Olsun,kırmadı ya beni.Ne de olsa bir kedi değil mi?
Sevgisi bile mesafeli.
Ne zaman yapılacak kocaman işlerim olsa,
ben minik işlerle avuturum gönlümü.
Bekledikçe diğerleri kendiliğinden bitecekmiş gibi ??
Parça pinçik ne varsa toparlayan,lay lay lom işlerden .
Bu küçük örgü kareler ne olacak derseniz net bir cevabım yok.
Sevgili RG ye özendim desem.
Sonra,bitince göstersem ?