Şubat ayının son günlerinde bir konser daveti geldi.
Ankara Üniversitesi Klasik Türk Müziği Korosu
Şefleri Vedat Kaptan Yurdakul ile erken ilkbahar gecesinde çok güzel bir konser verdi.
Klasik eserlerin yanı sıra hepimizin bildiği şarkıların hep birlikte söylendiği güzel bir gece oldu.
Salonun yarısı akademisyen, diğer yarısı koristlerden oluşunca çok da eğlenceli geçti.
Bu ay kısa mısa demedim kitap okumaya devam ettim arkadaşlar.
Geyikli Park-Sunay Akın'ın son kitabı, bana da 14 Şubat hediyesi :)
Son kitap dedim ama 2. baskısını yapmış bile.
18 Mart yaklaşırken paylaştığı ilk yazılarla tam olmuş.
Çanakkale sevdam yüzünden bazı sayfalarda yine ağladım, elde değil!
Son sayfaları hit mekanlarımdan Tunalı D&R da okuyup bitirmek nasip oldu.
Bu arada, oradaki deri okuma koltuklarından birine ben evdeki tüm takımı veririm de..Nerede bulucam?
Osmanlıca orta seviye kitaplarım var elimde.
Bu defa biraz ondan, biraz bundan okuyorum adetim olmadığı üzre. Münzinger Paşa yı da okudum ama...
Kitabın fotoğrafını çekmemişim.Varın siz düşünün sevip sevmediğimi ;=)
Ortaokulda 2 de falandık. Bu Vatan Yahut Silistre'yi türkçe öğretmenimiz öğrencileri tahtanın önüne dizip okutuyordu. Zekiye karakteri Güpgüp'ün babaanesiydi. Ona sıra geldiğinde ben sıradan gülmeye başlardım.
O da alı al, moru mor olur, ne sıkıntı çekerdi :))
Yazınca fark ettim. Şimdiki öğrenciler için ne kadar olağan öyle tahta da gülmek falan.
Yok anacım, bizi SS subayları yetiştirdi. İyi mi etti? Valla bence iyi etti.
O kadar bardak altlığı ördüm, diktim hiçbiri ben de kalmadı :)
Ben de market de desenlerine vurulduğum cam bardak altlıklarını,
uyumlu pasta bıçağı, spatulayı görünce aldım. Beğendiyseniz bu hafta sonu A101'e bir uğrayın.
Hem ucuz, hem de güzel ama değil mi? Cupcake çılgınlığına siz de ortak olun :)
Şubat ayında sevgili nAifce Lüksemburg'a gitmiş.
Oralarda beni de unutmamış bu güzel yüksük ve magneti almış.
Kendisi de bir koleksiyoner olan arkadaşım bloğunda bu yüksük için şöyle yazmış;
Luxembourg için bulduğum Yüksüğün üzerinde 1. dünya Savaşında hayatını kaybeden Luxembourg askerleri için yapılmış Altın kız heykeli ve şehrin simgelerinden Adolphe Köprüsü var.
Ne hoş!
Yarın Mart'ın ilk pazarı ve Ayrancı da Antika Pazarı var. Küçük oğlum ile beraber gitmeyi planlıyoruz.
Onun aradığı plakları bulması, benim her şeyde gözümün kalması için harika bir fırsat!
Bu hatıra cüce bardaklar ve sütlük yine küçüğün koleksiyonu için her zamanki sokaktan alındı.
Yakında ben de o pazarda tezgah açacak hale gelicem ya, bakalım hayırlısı :)
Neyse ki herkes kendi eşyaları ile ortak alanlara taşmıyor.
Birinin kitap, diğerinin antika merakı olması benim de hoşuma gidiyor.
Şimdilerde gençler ne ile mutlu olduklarını bulma konusunda bizim kuşaktan daha erkenci değil mi ?
Hepinize gönlünüzce bir hafta sonu dilerim.
Ne ile mutlu oluyorsanız, onunla dopdolu olsun.