Ocak ayı bitmeden bunu yapmayı aklıma koymuştum.
Kim başlattı, kimlerde gördüm unuttum ama konu güzel ve bu benim ilk çelincım.
2017 yi 17 fotoğrafla anlatmak.
Haydi başlayalım;
OCAK
Ocak ayında İstanbul'a gitmiş, hava muhalefeti sebebi ile 15 gün kalmış soğuk moğuk dinlemeden gezmişim. Dönüş yolunda İzmit'e uğramış, eski dostlarla gelenekselleşen marinadaki teknede balık sefası yapmışız.
ŞUBAT
Nicedir hayal ettiğim, çalışma hayatı ile birlikte yürümesi imkansız olan bir güzelliği hayatıma nihayet katmış, görme engelliler için Milli Kütüphane de, bu sevimli minicik stüdyoda kitap seslendirmeye başlamışım.
MART
Son yıllarda 8 Mart dedin mi? Gül burada!
Hazır hayatımıza Cafe Burges de girmişken, dört beş gün tiyatro, konser, müze, çay, kahve, Kale ve uykusuz geceler şeklinde geçmiş.
NİSAN
Önce Bursa'ya, sonra Gelibolu'ya gitmişim.
İki ara, bir derede Bursa Kent Tarihi Müzesini gezip, bilimum türbe yatır camii arasında koşmuşum.
Ah Çanakkale! Ah Gelibolu!
Yarım kalmış hikayeler, yaşanmadan biten hayatlar, toprak altında kalan gençlikler..
Her gidişinde ağlar mı insan? Ağlar!
TÜED Konseri sonrası ihtiyaç sahibi yürüme engelli dostlarımıza bir yıl öncesinden almaya başladığımız tekerlekli sandalyeleri teslim ettik. Kimlerin emeği yok ki onların satın alınmasında?
Sadece birini söyleyeyim.. Her yaz kucağında kışın hazırladığı iğne oyalı yemenileri ile kapıma gelen, "bunları satın, parası ile sandalyelere katkı olsun" diyen, 80 ine merdiven dayamış Şadiye Hanım mesela.. Zekatını taa uzaklardan bunun için gönderen canım arkadaşlarım..
Birlikte el ele, ne güzel bir yolda yürüyoruz sizinle senelerdir.
Elbette Serçev ve 23 Nisan balosu. Bu bayram bana geliyor resmen ))
MAYIS
Baharın bu ayı, dağlara kırlara yeşili, çiçeği getirirken bize de bir peri kızı getirdi.
Canımın canı yeğenim evlendi.
HAZİRAN
Baharın, ramazanın Ankara da geçirildiği aydı.
Ramazan bereketi ne çok el işi yapmışım.
Bayramla birlikte deniz, dağ, güneş, iyot, konu komşu, börtü böcek, sabah kahveleri, izzet ikram, paylaşma zamanları da geldi. Yani Küçük Ev'e göç edildi.
TEMMUZ
Misafirlerim geldi, akşamların, sofraların, gezip tozmaların tadı geldi.
Foto Bozcaada dan :)
( A, bir de küçük yeğenim nişanlandı, Hendek'e gittim. Dönüş yolunda İzmit den bu ikiliyi kapıp yazlığa geri geldim)
Alp iki yıl sonra Tallinn macerasını bitirip nihayet evine döndü.
Bu da "anne sevinci" :))
AĞUSTOS
Kışın verdiğim sözü, yazın yerine getirdim, Ederemit Kızılayı Huzurevi ne ziyarete gittim
Hem de bir kaç defa. Konu komşu, çoluk çombalak topladım gittim.
Çok seviniyorlar, ne yapayım.
EYLÜL
Benim için Ankara ya dönme vakti. Sanırsın biri Alpay misali "Eylül de Gel" diye şarkı söylüyor.
Aslında körfezin en güzel zamanıdır ama bayramı Ankara da geçirelim dedik.
Çantalar toplandı, panjurlar kapandı, denize, zeytin ağaçlarına, komşulara veda vakti geldi.
Çanta demişken, ben yine çantamı kapıp İstanbul'a gittim.
E, gelin alırken iyiydi, şimdi de kuzenimin güzel kızını gelin etme vakti.
Aile büyüğüyüm ya, misyon yüklenmişim.Hem ağlarım, hem veririm... :(
EKİM
İzmir de Hatice geldi, buluştuk, eğlendik. Bunca yıldır yazışırız, şu bizim Hatice canım.
Örgü Çantası. Güzelim Ekim sergi, tiyatro konser. geçip gitti.
KASIM
Benim için Ankara da en güzel mevsim sonbahar.
Güneşli ama serin ama kuru günler.
ARALIK
Bu ay her yıl olduğu gibi kalbimi küt küt attıran, yetişti yetişemedi diye uykularımı bölen etkinliklerimizin güzel ayı. Yine yurdun bir çok yerinden koli koli sevgi geldi bizim eve.
Lösev'e, Serçev'e paylaştırıp,sevinip sevindirip ömrümüze ömür kattık çok şükür.
******
Çok kolay sandığım bu yazıyı hazırlamanın en zor tarafı fotoğraflar arasından seçim yapmak oldu.
Neyse, Şubat'a ermeden yetişti işte.
Oradan bakınca ne görüyorsunuz bilmiyorum ama ben kendime bir ara" bu ne kardeşim, kır dizini otur evinde" dedim. 2017 hayatıma güzel kalpli dostların katıldığı, büyük oğlumun eve döndüğü,küçüğümün kamu görevlisi olup atamasının yapıldığı, sağlıkta çok önemli sorunlar yaşamadığım, şükredilesi bir yıl oldu. Ne diyelim; Allah gideni aratmasın cümleten.