Nazım Hikmet – Yılbaşı Ağacı
Bir yılbaşı ağacı karlı bir meydanda Estonya türküleri söylüyor
Telli pullu upuzun bir yılbaşı ağacı
Sen kırmızı sırça topun içindesin
Saçların saman sarısı kirpiklerin mavi
Onu oraya ben astım seni içine koyup
Ak boynun uzundur yuvarlaktır
Kuşkularım kaygılarım sözlerim umutlarım ve okşayışlarımla koydum seni sırça topun içine
Bütün yılbaşı ağaçlarına, bütün ağaçlara, bütün balkonlara, pencerelere, çivilere, hasretlere astım kırmızı sırça topu seni içine koyup
Bağışla beni öleceğim seni bırakıp orda.
Telli pullu upuzun bir yılbaşı ağacı
Sen kırmızı sırça topun içindesin
Saçların saman sarısı kirpiklerin mavi
Onu oraya ben astım seni içine koyup
Ak boynun uzundur yuvarlaktır
Kuşkularım kaygılarım sözlerim umutlarım ve okşayışlarımla koydum seni sırça topun içine
Bütün yılbaşı ağaçlarına, bütün ağaçlara, bütün balkonlara, pencerelere, çivilere, hasretlere astım kırmızı sırça topu seni içine koyup
Bağışla beni öleceğim seni bırakıp orda.
*************
Ocak ayının ilk günlerinde Nazım Hikmet'in bu şiirini ilk mısraında "Estonya" geçiyor diye seçtim aslında. Çünkü hala bir yılbaşı ağacım yok. Zaten o kırmızı toplar da, sırça değil artık.
Tekrar gitmeyi çok istediğim Tallinn de, Noel Baba'nın evi kadar uzakta şimdi.
Pandemi günleri başladığından beri seslendirmeye de gidemedim.
Malum nur topu gibi bir kronik hastalığım var. Risk grubundayım işte bu yüzden.
En çok şiir ve çocuk kitaplarını seslendirmeyi özledim :(
Sahi, siz en fazla ne yapmayı özlediniz?
Seslendirmeyi deyin de, düşüp bayılayım şurada :))