23 Ağustos 2024 Cuma

Sevginin Rengi

Şimdi " içimden ne geliyorsa o" yaşındayım.
Bu pahası olmayan bir konfor benim için. Ve bu konforun bedeli ödemek için ne çok çalıştım Düşündümde, bir tür ön ödemeli alış veriş benimkisi.

Bu sabah, hatta bir kaç gündür aklımda Tasha Tudor. Neden bilmem. Gittikçe daha çok severek ve istekle sadeleştirdiğim hayatımda gönlüme ılık ılık akan ömürleri hatırlıyorum. 

Ne çok acı, ne çok zulüm var bu günde. İçimden mavi dolunay fotoğraflarını, denizin neredeyse her an değişen hallerini, oraya buraya koşturup duran pamuk yığını bulutları... Hiçbirinin görselini koyamıyorum bir yerlere.
Çocukların katledildiği, zulmün ortalıkta elini kolunu sallayarak gezdiği,  her gün bir kaç kadının yaşamdan koparıldığı, ormanların cayır cayır yandığı, patili dostlarımızın nasıl ortadan kaldırılacağının planlandığı günleri yaşarken ben güzel insan yüreklerine, şevkatin, sevginin, hoşgörünün pembe rengine sığınmak ihtiyacındayım.

İşte tam da bu duygularla , eski sırdaşımın ellerinden tutma isteği ile geldim Bulut Gölgesi'ne. 

Dedim ya , şimdi "içimden ne geliyorsa o" yaşındayım.



27 Mayıs 2023 Cumartesi

Flanör müsünüz?



Flanör;

 W. Benjamin'in sosyoloji literatürüne soktuğu ve Fransız şair  C.Baudlaire'i örnek gösterdiği bir kavram. Flanör belli bir amacı,süresi ve rotası olmadan şehri gezer. Şehrin dehlizlerini merak eder. Şehre ait medeniyet ürünlerinin ışıltısı flanörü cezbeder. Hedonistik bir gezi tutkunudur. Flanör büyüyüp yetiştiği, tüm benliğiyle aidiyet hissettiği şehrin aşığıdır. Bu anlamıyla flanörlük başka coğrafyaları gezme, görme arzusuyla karıştırılmamalı. Flanör turist veya turist gibi değildir. Flanör hergün bir mekan keşfeder. Aynı mekana değişik zamanlarda gelerek ambiyansından zevk almaya çalışır. Kimsenin bilmediği, gitmeye korktuğu yerlere flanör korkusuzca girer çıkar...Çünkü tüm kent flanöründür adeta.

**********

Bu yazıyı tam bir yıl önce hazırlamışım. Oysa fotoğraf bugünden. Bir arkadaşımla bugün Kale civarındaydık. Onu hiç bilmedği Yahudi Mahallesine götürdüm. Yol üzerinde gerçek anlamı ile Bit Pazarına rastladık. Binbir çeşit duygu ile dolaştık derme çatma tezgahların aralarında. 

Sonra asırlık hanların, yanyana boncuk gibi dizilmiş minik atölyelerin içinde kaybolduk.

Ve evet, ben galiba bir "flanör"üm. Bu arada konunun kitabı da var kütüphanemde. Fotoğraf yüklemek bu denli zor gelmese ona da yer vericektim ama...  Neyse, velhasılı şehrin gizleri keşfetmek bir oyun gibi eğlenceli ve öğretici. Hele ki yanınızda kafa ve ruh dengi biri varsa. 


19 Mayıs 2023 Cuma

Kahve Zamanı-Cafe Del Mundo




Uzun zaman önce hazırlamış, burada yer veremediğim bir "kahve zamanı" vardı.
Şimdi yeniden yazmaya başlamadan önce birlikte kahve içelim mi?  Bir kaç mekan, bir kaç şehir... Bazıları çoktan kapanmış kafeler var içlerinde.  Bana ne çok şey hatırlattılar bu gece vakti.
Bu vakitte içilmez belki ama bir fincan kahve sıcağı ısıtsın içimizi. 




Veruna Gezgini / Eskişehir


Bugünlük şöyle bitireyim izninizle;

Cezveyi ocağa sürün.
Yeniden başlıyoruz :))

Çünkü çok emek, çok anı, çok sevgi var burada.






13 Temmuz 2022 Çarşamba

Bayram Günü





Yıllar sonra tekrar, kalabalık, neşeli, güzel bir bayram 🙏

Ailenin gençleri şimdi kendi anılarını biriktiriyorlar.
Kim bilir belki ilerde onlar da "nerede o eski bayramlar ?" derler





 

7 Temmuz 2022 Perşembe

Bazı Yollar Yalnız Yürünür



Bazı Yollar Yalnız Yürünür

                      Özgür Bacaksız


Kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan uzak dur.
Umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur.
Hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden uzak dur.
Mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur.
Kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden uzak dur.
Nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan uzak dur.
İnsan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur.
Kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan uzak dur.
Sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan uzak dur.
Çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.


Deli Çocuğun Güncesi


“Büyümemde, delirmemde, yalnızlığımda emeği geçen herkesin gözlerinden öperim”



Mutsuz Çocuklar Ülkesi

Süper Baba’nın müziğini flütle çaldığımız günlerde çok enteresan çocuklardık, Tsubasa izlerken çarpan kalbimiz, banyo sonrası Bizimkiler dizisi... Hayatın seyrinde güzel bir yolculuktaydık, önce hüpleten sonra gümleten felsefemiz, can sıkıntısının artan yoğunluğunda misket oynayarak geçirdiğimiz zamanlar, amacımız basitti yani:
Masumluk...
 
Amma velakin çok masumduk!



Bugün burada dursun istediklerimle geldim.