Gün boyu güneşin altında o bereket kokusunu içinize çeker,
biçerlerin kocaman ağızları ile altın başakları adım adım yutmasını seyredersiniz.
Gün döner, gece boyu çalışma sürer.
Ne zamanki sabahın çiği toprağın üzerine yağmaya başlar, paydos vakti de gelmiştir.
Ne zamanki sabahın çiği toprağın üzerine yağmaya başlar, paydos vakti de gelmiştir.
Küçücük su zerrecikleri kocaman ağızlı canavarı durduruverirler .
Tabiat ana size yeniden izin verene kadar nerede olduklarını bir türlü kestiremediğiniz bülbüllerin güzelim şarkılarını dinlersiniz.
Sonra, güneş tüm haşmetiyle çıkar karşı dağların ardından.
O uzun, pırıltılı kollarıyla sararken dünyayı, sapsarı kuru bir sıcağa teslim olur dört bir yan.
Bunalınca, sığınacak bir ağaç gövdesi arasınız aramasına da..
"Bozkır bu. Bir ağaç bulursanız canla, baş üstüne"
demiş şair.
Bunalınca, sığınacak bir ağaç gövdesi arasınız aramasına da..
"Bozkır bu. Bir ağaç bulursanız canla, baş üstüne"
demiş şair.
Derken karşı tepelerde birden serin bir karaltı görürsünüz.
Bir de bakarsınız bir bulut, güneşin kavuruculuğuna siper olmuş,
kendinden büyük bir gölgeyi yamaçlarda, tarlalarda gezdiriyordur.
Belki de gölgenin uçurtmasıdır o bulut, kim bilir.
Altında olsam dersiniz içinizden.Vadiler, dağlar boyu onunla birlikte ben de koşsam.
kendinden büyük bir gölgeyi yamaçlarda, tarlalarda gezdiriyordur.
Belki de gölgenin uçurtmasıdır o bulut, kim bilir.
Altında olsam dersiniz içinizden.Vadiler, dağlar boyu onunla birlikte ben de koşsam.
Serinliğini bir anne şevkati gibi içimde duysam da koşsam.
Oysa bilirsiniz az sonra geçip gideceğini.
Oysa bilirsiniz az sonra geçip gideceğini.
Biraz sonra dağılır,kaybolur ya da akşam vaktinin alacasında yutulur gider çünkü.
Bilirsiniz bunu bilmesine de,
O bulut gölgesinin serin çağrısı yüreğinizin bir köşesinde öylece asılı durur..
yine insanın içini ısıtan sen.blog açmana çok sevindim yine güzel sohbetler yapalım seninle.hiç birbirimizi görmeden(ben seni tv de gördüm ama)sadece gerçekten var olduğumuzu bilerek
YanıtlaSilHer zaman ki gibi,tüylerim diken diken,boğazım da düğümlerle zevkle okudum,yüreğine sağlık Ablacım
YanıtlaSilteşekkürler Aysu.
YanıtlaSilevet,tv programı ile değişti dengeler ;)
ben de garip bir buluşma heyecanı duydum blog sizinle buluşunca.
O manzaranın içinde yaşamışlığın vardır da...o yüzden Maral'ım.
YanıtlaSilO bulut gölgesinin çağrısı duyulur duyulmasına da, günlük yaşamın telaşı ve koşuşturması ile hep ertelenir:( Doğayla barışık, yabancılaşmadan, kopmadan bir yaşam ne hoş:) Sevgili Tülin, bloğun hayırlı olsun:)
YanıtlaSilSevgiyle kal
Ne guzel oldu Tulin abla,artık keyifle okuyacagım bir blogum var.Teşekkur ederim yureginden ve kaleminden dökülen satırlara.
YanıtlaSilTeşekkürler Nur.
YanıtlaSilHem dileğin,hem de bunca zamandır bloğundan öğrettiğin,heveslendirdiğin her şey için.
Canum Katya'm.
YanıtlaSilNasıl da bilirsin satırların yüreğimden parmaklarımın ucuna geldiğini.
deneme
YanıtlaSilTülin abla, başka diyarlara gidiyorum yazılarınla,zevkle takip edeceğim blogunu.Sevgiler...
YanıtlaSilTülin abla, benim gibi bir acemiye bu işi denettirmekle iyi mi kötü mü yapıyorsun bilmiyorum... :))
YanıtlaSiloleeyyyyy becerdim galiba..
YanıtlaSilO aceminin Rukiye olduğunu nasılda tahmin ettim, bende ismimi deneyeyim bari
YanıtlaSilharikasınız : )
YanıtlaSilAblacığım kalemine sağlık. Ellerin dert görmesin. Öpüyorum.
YanıtlaSilGeçiyordum, uğradım, okudum, içim bir hoş oldu, toprağı özledim, karlar altından uyanmasını, dışarıya baktım, dağlar karanlığa bürünmüş, körfez ışıldıyor, sabah nöbet değişimi olacak, körfez sönecek, dağlar ışıldayacak...
YanıtlaSilbeni hem dağların,hem denizin,hem de gökyüzünün aynı anda ışıldadığı bir gece ayırdı oralardan :(
YanıtlaSil