“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.” Diye başlıyor roman.
Okumaya başladığımda içimde bu müzik çaldı durdu.Bir zaman önce çokça dinlemişliğimden belki.
Belki bu garip aşka yakıştığından ...Bilemedim.
Bildiğim her birimizin evinde küçücük masumiyet müzeleri olduğuna dair inancımdır.
Bu kitabı okuyana kadar çekmecelerimde,dolap içlerinde birikenleri bu gözle görmemiş,
onlarda yitirilenlerin bize bıraktıkları acılara bir ilaç saklı olabileceğini düşünmemiştim.
Kim bilir ,belki sizin aklınıza gelmiştir.
(Bu arada Masumiyet Müzesi 28 Nisan da Çukurcuma da açıldı)
müzeye gittinmı??
YanıtlaSilHayır canım.Eğer İstanbul da yaşıyor olsaydım,sanırım açılışında olurdum :))
Silah ah Tülin hn. Bitmesin diye ara ara okudum. çok etkilendim. halen elimin altında..
YanıtlaSilBu sevgini bildiğimden Zeynep,okurken aklıma sıkça sen geldin.
SilAçıldı ve ben görmek için gideceğim günü heyecanla bekliyorum, dün tv de belgeseli vardı müzenin yapım aşamalarını gösterdi, hayran oldum:)bir de eşime dedim ki, bizim ev de masumiyet müzesi 2 olma yolunda:)))))
YanıtlaSilTüh !Hangi kanaldaydı?İnt.den bakayım.Eveler konusunda seninle aynı fikirdeyim canım.
SilBu kitabı bende merak ediyorum Tülin abla.Bitirince alayım senden..
YanıtlaSilSen sıkılırsın gibi geliyor bana Nazan.Yine de bir başla derim.
SilBen nedense ilk basımında alıp ilk 10 sayfadan sonra sıkılıp bırakanlardanım.Masumiyet müzasinin açıldığını okuduğumda yeniden gündeme geldi benim için bu yaz okunacaklar arasına aldım Tanrının izniyle tabiki...
YanıtlaSilKitaplar,hangi zaman diliminde ve hatta nerede okuduğunuza bağlı olarak fark hisler veriyor Esen.
SilBen bu kitabı Altınoluk da okudum geçenlerde.Deniz,bahar,sessizlik...Bu kitapla iyi gitti :)