Hemen her yaz toplanıyoruz biz.
Ayrılalı 35 sene olduğunu düşünürsek, dönüp dolaşıp birbirimizi bulmamız harika bir şey.
Önce Karamürsel- Ereğli sahillerindeydim ben.
Baktım, deniz, park, bahçe yerli yerinde :)
İyi...Dedim.
Sonra, randevular da onaylanıp, organizasyon yapıldı.
İftar yemeği sahibi, Yalova- Taşköprü Belediye Başkanı Şaban Ertan bizim sınıf dan bir arkadaşımız.
Bir de Organizatör Kamil'imiz vardır.
Okuldayken güzellik yarışmaları düzenlerdi.
Şimdilerde piknik, iftar, ödül günleri, geceleri diye çeşitlendirdi işi.
Sağ olsunlar, bu ikilinin çabaları bu yıl da bizi bir araya getirdi
Ben, Sem, Gönül...Bakın nasıl mutluyuz :)
Fatma Hollanda dan geliyor,Sema Hereke den, ben Ankara Rüzgarı...Toplanıyoruz böyle.
Ne konuşacaklarımız bitiyor, ne gülüşmelerimiz.
Her seferinde dizim dizim diziliyoruz böyle kırlent gibi.
Gelinler, damatlar, gençler, Allah ne verdiyse.
Küçüğüm olmadan Olur mu? Olmaz valla.
Arkadaşlarımın çoğunu tanımıyordu, gelmek istedi, iyi de etti.
Hayal meyal hatırladığı yerlerde O hep izledi, ben hep güldüm, konuştum.
Hayal meyal hatırladığı yerlerde O hep izledi, ben hep güldüm, konuştum.
Roller değişti biraz anlayacağınız.
Körfeze bu pencereden baktık yine.
Özlemesine özlüyorum elbet, lakin her şey kendi zamanında daha mı güzel ne?
İçinden demir yolu geçen şehrin, Demir Yolu Çocuklarıydık biz.
Ne çok koştuk sokaklarında, ne çok eğlendik.
Ne çok koştuk sokaklarında, ne çok eğlendik.