Epeydir farkındaydım da, belli etmiyordum ne kendime, ne başkasına.
Birçoğunuz gibi ben de içimde bir efemerist (*) gizliyor, masa altından besleyip semirmesini sağlıyormuşum üstelik arkadaşlar.
Zarfların içinden, defter/kitap aralarından taşanlar, çekmece dipleri bekleyenler...
Amaaan, nasılsa bir süre sonra atarım. Deyip de orada burada yıllananlar,
şehirden şehire, ev ev, gölgem gibi beni takip edenler...
Öyle böyle değil ! Bir deftere sığacak gibi hiç değil!
İki ayrı defter oldu. Birine siz dostlarımdan, etkinlikler vesilesi ile gelen mektuplarınız, notlarınız, teslim makbuzları falan bir dolu şey ...
Diğeri, gündelik hayat geçip giderken bana kalanlar.
Diğeri, gündelik hayat geçip giderken bana kalanlar.
Hepsini topladım. Bir kısmını scoehler sayfalı, telli büyük defteri aldıktan sonra,
ki bu geçen kış ayları oluyor. Başladım yapıştırmaya. Ay işim bir uzadı, bir uzadı sormayın!
Her kağıt parçası roman demeyelim ama bir hikaye konusu, rahat!
" hayat en güzel hediye " diyor ya bir marka.
Onu bile saklamışım küçüğümün hediye paketinin üzerindeydi diye.
Yapıştırdım etkinlik defterime. Bir de sizlerden birinden gelen el yapımı melekli kartpostalı.
Kendisi bir firmanın eski ajandasıydı ya, neyse.
Yenilendi, hayat buldu ve bence bu isim ona çok da yakıştı :))
Kendisi bir firmanın eski ajandasıydı ya, neyse.
Yenilendi, hayat buldu ve bence bu isim ona çok da yakıştı :))
Neredeyse tüm sayfaları doldu benzer güzelliklerle.
******
Gelelim diğer defterime.
İşte hayatım!
........ Oğlum olmuş, 1 yaşına girmiş.
.......... Babam. Canım.
........... Bu projede yıllarca ne emeğim var, bilseniz.
............Dünyanın en güzel, en çok mutlu eden teşekkür belgesi. 1996 olmalı.
............Ah benim gün ışığım !
Doğmuş, neşe getirmiş evimize... Büyümüş, okullu olmuş, yetmemiş suluboya resim yapmış.
Bana bacası tüten evler çizmiş her zaman.
............... 2001/Ankara. Sultan's of the Dance.
Gitmeyi çok istediğim bir gösteri idi. Bileti ayrı hikaye, seyrettiğim gece ayrı.
.......... Yıllar geçmiş, sayfalar atlanmış, bugünlerdeyiz.
Güll gelmiş, Beypazarına gitniş, Taş Mektep de yemek yemişiz.
Bir bahar gecesinde mor fularlar takıp Sema Moritz'e eşlik etmişiz " Fikrimin İnce Gülü"nde.
Shirley'i yanlız başıma izlemişim, üzülmüşüm. Bir kart da ona almışım benimle gelemedi diye...
Anneler Gününde çok anlamlı bir hediye aldım can dostumdan.
Beni şiirin, şairlerin büyülü gezegenine tekrar tekrar götüren.
Dönüp dönüp okudum. Öyle ki, şairin sesinden kaydedilen cd yi henüz dinleyemedim.
Çok sevdiklerimden biri, kitabın da adı olmuş.
ÇAKIL
Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar Bir gelincik açılır ansızın Bir gelincik sinsi sinsi kanar Seni düşünürken Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır Deliler gibi dönmeğe başlar Döndükçe yumak yumak çözülür Çözüldükçe ufalır küçülür Çekirdeği henüz süt bağlamış Masmavi bir erik kesilir ağzımda Dokundukça yanar dudaklarım Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde. Bedri Rahmi EYUBOĞLU
**********
Şimdi siz bu satırları okuduğunuzda ben çok uzaklarda olacağım. diyemiyorum,
Hafta başından bu yana güneşin hemen hiç batmadığı uzaklardayım zaten.
Yarı hazır bu gönderiye kıyamadım. İçerik olarak da özel olunca, siler geçerim diye korktum.
Sahi, ne güzel bir tekne adı idi "uzaklar". Nereden aklıma geldiyse şimdi?
*******
(*)" Efemerist misiniz ?
- Alıntıdır -
Hadi bakalım! Kimler efemerist aranızda? El kaldırsın!
Beeen :) Bir kutum var onun içinde ilk maaş bordromdan çocukların resimlerine lise kalemkutumdan üzeri imzalarla dolu yaprağa farkına varmadan biriktirdiğim şeyler var. Gelen kartlar, mektuplar, nikah salonu makbuzu, konsere giriş bilekliği, şeker paketi :)
YanıtlaSilDefterler harika olmuş. Çakıltaşı şiirini çok severim :)
Demek kuzeyde bir yerdesin, iyi eğlenceler :)
Şeker paketi ? İyiymiş :))
SilAA bendede var galiba efemeristlik zaman zaman çekmecelerde atamadığım şeylere rastlıyorum.Ama bir çoğunu evlendikten sonra atmak zorunda kaldığımıda biliyorum .Beni en çok duygulandıran da Rahmetli babacığının fotoğrafı oldu.Hala aklıma geldikçe pişmanlık ve üzüntü duyduğum içimi acıtan anılar saklı o günlere dair.Nur içinde yatsın.Seni seviyorum arkadaşım.
YanıtlaSilBaşlarda çok şaşıracağın sayfalar var. Dönünce çeker yollarım canım. Gerçekten sürpriz olacak sana.
SilAnıların iç acıtanlarını silen bir silgim var benim. Unutturma sana da vereyim arada kullan, geri verirsin sonra.
Silgi demişken, sınıf toplantısı 25 indeymiş. Ben bu defa katılamıcam :( olsun, telekonferans yaparız ; ))
Sanırım ben de bir efemeristim. Ama sizin gibi bir defter yapmak hiç aklıma gelmedi. Kesinlikle emeğinize sağlık. Hepsi birbirinden anlamlı.
YanıtlaSilYapın sizde bir defter. Hazırlarken de, bakarken de eğlenceli oluyor.
SilSevgiler
Kısmi efemerist kremci anneden selam olsun
YanıtlaSil😍
Www.crocusnaturals.com
Kısmi derken ?
Sil: ))
Ben değilim:-) O kadar çok taşındım ki, taşındıkça attım. Sanırım saklayamazdım da..
YanıtlaSilSelamlar,
Bazen ben de atıyorum. Sonra, niye attım diye kendime kızıyor, daha sonra unutuyorum : )
SilTülin cim bence güzel bir şey içinde anılarından birer parça var benimde elimde birkaç tane vardı defter haline getirmek iyi fikirmiş .Her şey gönlünce olsun canım.
YanıtlaSilTeşekkürler canım. Sevgiler.
SilTek kelime ile bayıldım.Hayatınızda dolduracağınız bir sürü defteriniz olsun inşallah :)
YanıtlaSilTeşekkürler Gamzecim. Şimdi bir seyahat defteri hazırlıyorum burada kaldığım günlerle ilgili.
SilSevdim bu işi :)
Hayatımda en mutlu olduğum anlar arasındadır bu belgeleri düzenlerken , onlara bakarken geçirdiğim vakitler...
YanıtlaSilAy, ne güzel olmuştur senin defter Evrencim! Özenli, cicili bicili.
SilBakarız belki bir gün. Çok sevgiler Tallinn den.
eyvah ne yapacağım şimdi, aynı dertten mustaribim ...neyse bu defter iyi fikirmiş. en kısa zamanda yapmalı.
YanıtlaSilBen de tesadüfen görmüştüm nette Ayşen. Araştırırsan ne müthiş defterler olduğunu göreceksin. Senin gibi defter, kalem aşığı birini fana çarpar, söyleyim ; )
SilEyvah da ne eyvah desenize ben efemeristin katmerlisiyim :) lise yıllarına ait pasomu, okul karnelerim, eski kimliklermi, pasaportlarmı, sağlık karnelerimi, milli piyangolarmı, hatıra defterlerimi,anket defterlerimi daha neler neler bakın saymakla baş edemiyorum beni kaç defter aklar ki?
YanıtlaSilOfff, ne müthiş defterler çıkar bunlardan Gezgincim ! Benim sağlık karnelerim yok, diğerleri de birer ikişer temsil ediliyorlar. Hem saklayan, hem atanlardanım galiba. Nasıl oluyorsa ?
Sildefterler çok güzel ben de hatırası olan küçük eşyaları kıyıpta hemen atamayanlardanım :)
YanıtlaSilsevgiler..
Öyle bşr aüre aaklarım diye bekletip attıklarım çok var. İyi ki öyle yoksa çöp ev olurdu bizim ev : )
SilEn güzeli o anneler günü hediyesi yazı şiir ve bacası tüten evli suluboya resim.İyi gezmeler.
YanıtlaSilBu arada ben o dediğinden hiç değilim.Hiç bir şey saklamam Allah için,tanırsın.ne sakladığımı duydun. Hah Hah ha ha aha...
Cevabı gelince versem : )))))
Silİki elimi birden kaldiriyorum. :) Geçmişte muhasebeci olunca belgeleri elde tutma alişkanligi kendiliğinden oluşuyor galiba.
YanıtlaSilKünyenizde gordum, cerebral palsı ile ilgili çalışmalarınız ilgimi çekti.
Evet, mesleğiniz hayatınızın her yerinde oluyor yıllar içinde. Benim ki tuhaf, hiç bir vakit cüzdanımdaki parayı bilmedim ama Atatürkler hep aynı yöne baktı.
SilTülin Hanım, yazıma yazdığınız yorumu gördüm sevindim ve şaşırdım, biz de Tallinn Üniversitesi'ne başvurmuş durumdayız. Haber bekliyoruz. Size e-posta yollayacaktım ama sayfanızda göremedim. Ulaşabileceğim bir adresiniz var mı? İzniniz olursa merak ettiğim çok şey var:)
YanıtlaSilNe demek, yardımcı olabilirsek sevinirim .
Siltlnbozkoyunlu66@gmail.com