3 Ekim 2016 Pazartesi

Riga Sokaklarındaydık


Hatırlarsınız Ağustos ayında bu sayfalarda birlikte Riga sokaklarındaydık.
Sonra eylül geldi, ben sokak çalgıcılarını, kiliseleri, parkları, müzeleri bir kenarda bırakıp 
tekrar  Ankara dan Küçük Ev'e gittim. İki hafta kadar kalıp, misafirlerimi yolcu ettikten sonra kışı geçirmek üzere yuvaya döndük. 


Artık daha çok birlikte olmayı ve hep güzel şeyler paylaşmayı dileyerek
 kaldığımız yerden Riga yı gezmeye devam edelim diyorum.
Bakın ben hazırım. Ne dersiniz?


Her üç karede de görülen St. Peter's Kilisesi Kulesi.
Nesi ilginç derseniz. Üzerinde saat var ve ben bayılırım saat kulelerine.





 Giriş ücretliydi, girmedik bizde. Adım başı kilise zaten. Hem de bedava.


Riga da bulduğum tek sokak çeşmesi.


Kendisi kimdir bilmem ama bulunduğu park çok güzel.



Galiba Riga da beğenmediğim tek heykel bu. 
Bremen Mızıkacıları imiş. Çoluk çocuğun rüyasına girer korkutur bu bence.


Burası neydi unuttum :/


                                             Ama bunu biliyorum, öğrendim; Powder Tower.
   Pudra Kulesi mi? Nasıl yani? dedim. Çocuklar gülüştüler. Barut Kulesi. Yani eski baruthane imiş.



Her caddede, her sokakta birden fazla hatıra eşya satan dükkanlar var.


Burada vitrindekiler dükkanın azameti ile ters orantılı.


Bu küçük dükkanlar daha sevimli, daha çok çeşide sahip ve daha ucuz.
Hatta pazarlık bile edebilirsiniz.


Küçük kafeler bina altlarında yol boyu dizi dizi.


 Yok ben buna girmem! Ne olur, ne olmaz şeytan doldurur ;)


Her yapı tarih, kültür, sanat diye bas bas bağırıyor sanki.




Duraktaki bank da aslında bir heykel.Öyle çok yürüdüm ki, 
ayının arkasındaki yeşilliğe aynen yatasım vardı.



 Arada böyle şirinlikler çıkıyor karşınıza unutuyorsunuz yorgunluğu falan.
Kışın kar yağarken bu evin içinde, şömine karşısında kitap okuduğunuzu falan hayal ediyorsunuz.


Sonra başka bir caddede bir yapının bahçesindeki ağaçların arasında bayrağınızı görüyorsunuz.
Kalbiniz pır pır ediyor aniden. Evet Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği burası.


Özgürlük Anıtı 
"Letonya Bağımsızlık Savaşı'nda (1918-1920) ölen askerler anısına 1935'te dikilmiş anıttır.
Letonya'nın simgelerinden biri olarak kabul edilir. Granit, traverten ve bakırdan yapılmış anıt 42 metre yüksekliğindedir. Bulunduğu yer, Riga'daki resmi törenlerin ve sosyal olayların gerçekleştiği bir noktadır.
Anıt, Letonya tarihini anlatan on üç heykel ve rölyeften oluşur; 
ortasında 19 m yüksekliğinde dikilitaş yükselir.
 Dikilitaşın üzerinde ise 9 m yüksekliğinde özgürlük figürü vardır.
 Figür, başının üzerinde 3 yıldız tutan bir genç kadın şeklindedir. 
Bu üç yıldız Letonya'nın üç bölgesini simgeler"

Diyor WİKİPEDİA


Rus Ortadoks Nativity Katedrali






İçeriye saçınız açık giremiyorsunuz. Erkeklerde uzun pantolonlu olmak zorunda.
İçinin güzelliğini görmeniz için bu kareyi bir yerlerden bulup aldım.
Çünkü  fotoğraf çekimi yasak.


Kapı girişinden çektiğimden bir şey anlaşılmıyor zaten.
Tertemiz, gösterişli ve güzel bir kilise.




Burası da evlilik parkı. Bir tür açık hava fotoğraf stüdyosu.
Etrafta böyle süslü ağaçlar,


ilginç dekorlar var.


Biz üniversitelerin mezuniyet günlerine denk geldiğimizden fotoğraf çektiren 
gelin damatlar yerine, şık giyimli bakımlı genç kızlar, erkekler ve ebeveynler  gördük.


Kuzey de her başkentte böyle yemyeşil kocaman parklar ve hepsinde " Aşk Köprüleri" var.
Bizde ya aşk az ya da köprü :)




Riga Opera Binası


Ağustos ayında " Bolero" varmış. Kim sevmez?


Taç benimkilerin başına düşer mi ki? Bir adım sonra hoop  küçüğün kafasında :)


Bu tramvayın yolu bir bu Japon bekledi bir de ben. Erdik sonunda muradımıza.


Ah ! işte benim için bu gezinin unutulmazı. Riga Balık Hali.


En az bir kedi kadar balık seven ben, bu uçsuz bucaksız balık tezgahlarının arasında mest oldum.


Ne arasanız, hatta ne aramazsanız mevcut.
Adını sanını bilmediklerim dahil onlarca balık, havyar, kabuklu deniz canlıları.....
Tezgahlarda tertemiz önlükleri ile güler yüzlü bayan satıcılar var. 
Fiyatlar da görebileceğiniz gibi son derece uygun.




Otobüs terminalinin hemen yanından geçip denize dökülen bu nehrin kenarları nilüferlerle kaplı.
İyice bakarsanız bir tane çiçek görebilirsiniz belki :)


İki koca gün yine çabucak geçti . Biz geldiğimiz otobüsle  Tallinn'e geri dönüyoruz.
Bir ülkenin başkentinden diğerine  dört saatlik bir yolculuk hepsi.
Bunun için şu kapıda duran bayan görevliye pasaportunuzu ve biletinizi göstermeniz yeterli.
Gümrük geçişi, güvenlik araması... I- ıh hiçbiri yok. Ben sıraya girdim bile :))

***********

Ekim ayı ve İslami Yeni Yıl size gönlünüzdeki dilekleri en hayırlı hali ile getirsin inş.
Adımladığınız yollar hep sevdiklerinize çıksın.






20 yorum:

  1. Yattığım yerden gezmek de başka güzel oluyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman ben gezip yazayim, sen oku Handan'cim. Bakarsin dilekler kabul olur ; )

      Sil
  2. Tülin ablaaaa Alp yerleşsin oraya da biz de gidelim çok canım çektiiiii. (hi hi hi) Turist ömer pozunda gezmişsin yine maşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O halime Alp " suna bak, mantar ya " diyor gulerek. Sen Turist Omer demissin, iyi etmissin.
      Alp yerlesir mi bilmem ama gitmeni, gormeni cok isterim. Gercekten ne benim anlatimim, ne de fotograflar gercek guzellikleri yansitmaktan cok uzak.

      Sil
  3. nilüferi gördüm diye mutlu oldum ya:)size iyi gezmeler

    YanıtlaSil
  4. Çok kıskanıyorum görmediğim yerleri gezenleri ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizi yollara dusurecek guzel bir kiskanclik bu :)

      Sil
  5. Tülin Abla yazının başında paylaştığın parkı ben çok sevmiştim.Uzun oturup, hayal kurmalık bir parktı :) Çok güzel bir seyahat gerçekleştirmişsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman farki ile de olsa ayni yollardan gecmis olmak ne guzel :)

      Sil
  6. hayal kurulmayacak gibi değil çok güzel bir şehir, açık hava müzesi. tesekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cocuklar sag olsun arkadasim:) Benim hayalim Avusturya dan ote degildi.
      Gercekten cok etkileyici bir cografya.
      Sevgiler.

      Sil
  7. Ne güzel yerler, masal gibi Tülin abla. Birde ne kadar temiz ve bakımlı yapılar, parklar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma Nazan. İyi ki gitmişim diyorum fotoğraflara baktıkça.
      Gerçekten masal gibi.

      Sil
  8. Olá Tulli! Gostei muito das imagens e da história de cada uma.
    Fantástica viagem.
    Beijos minha amiga

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. So kind my lovely friend :)
      Big hug and kisses

      Sil
  9. Ne güzel yerler, ne güzel fotoğraflar. Bremen mızıkacıları benim bile rüyama girebilir, nasıl masal kahramanı onlar öyle :( Seninkilerin başına taç düşmüş zaten sevgili Tülin harika bir Anneye sahipler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) tesekkur ederim Evrencim,cok zarifsin.

      Sil
  10. Merhaba,

    Ne güzel bir paylaşım olmuş, harika fotoğraflar! :)

    YanıtlaSil