15 Nisan 2017 Cumartesi

Bursa Kent Müzesi


Bursa gezimiz sırasında ekstradan verilen 1 saatlık zaman diliminde önce Kültür Bakanlığı'nın Turizm Ofisi ne, orada koşturura koştura en yakın müzeye attım kendimi.Koskoca tur otobüsünden müze arayan sadece benmişim meğer. Havlucuların, hediyelik eşya satan dükkanların önü insan almazken şehrin orta yerinde, Ulu Cami ye 100-200 mt uzaklıktaki, giriş ücreti simit parasına denk bu harika müzede in cin ve de ben top oynadık desem yeridir.



Müze merakınız olmasa bile bu güzel yapı sizi yoldan çağırıyor sanki.


Kaynaklarda bina ve müze için bakın neler anlatılıyor;

"Günümüzde müzenin bulunduğu bina 1926 yılında, dönemin ünlü şahsiyetlerinden Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından adliye binası olarak yaptırılmıştır. 1926 yılından 1999 yılına kadar adliye binası olarak kullanılan bu yapının mimarının, Kemalettin Bey adlı bir mimar olduğu tahmin edilmektedir. 2001-2004 yılları arasında ise Yüksek Mimar Naim Arnas tarafından restore edilen bu bina; 14 Şubat 2004 tarihinden itibaren Bursa Kent Müzesi olarak kullanılmaya başlanmıştır"


"Zemin Kat: Bursa Kent Müzesi’nin zemin kat bölümünde; Bursa tarihi ve şehrin yıllar boyunca yaşadığı değişimler, kronolojik bir sırayla gözler önüne serilmektedir. Bursa şehrinin Osmanlı Devleti tarafından fethi, Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’nın imparatorluk boyunca tanık olduğu tarihi olaylar ve Kurtuluş Savaşı dönemi; müzeye gelen ziyaretçilerin gözünde canlanmaktadır. Bölümde yer alan Çağdaş Bursa adlı alanda ise Cumhuriyet dönemi boyunca şehrin gelişim süreçlerini; Bursa’yı Bursa Yapanlar, Atatürk ve Bursa, Mimari Yapı gibi konu başlıkları altında yapılan çalışmalarla görmek mümkündür."




Koridorlar boyunca, bir cam levha zamanı ayırıp, yüzyıllar öncesini ayaklarınızın altına seriyor.
Ne güzel, ne sihirli bir yol !






Çelebi Mehmet, Osman Gazi, Orhan Gazi, Ertuğrul Gazi... 
Balmumu heykelleri ile her dönemeçte sizi selamlıyor.




 Osmanlı askeri paltosu kalbinizi minnetle dolduruyor.


Yıldırım Bayezid'ı bulmuşum, kaçırır mıyım :)




Bakır levhada Manastır- Ata toprağım.


Şu güzelliğe bakar mısınız. Deri koltuklarına dokunmak, tamponuna ayak koyup poz vermek, klaksonunu muzurca çalmak istiyor insan.

Ben bu eski arabaların en çok nesini severim biliyor musunuz?
Koltuklar önde, arkada yekparedir ya... İşte ona bayılırım :) Oh, yan gel yat istersen yol boyu.
Yani arabayı siz kullanmadıktan sonra bu konfor değil de, nedir?

 Çocukken boyuma büyük gelen arka koltuk, önde annemle babamın  güven veren varlığı, motor sesi , candan dolan deniz kokusu ile daldığım melek uykuları...  ne kadar uzak.


Bodrum Kat: Bu bölümde, El Sanatları Çarşısı adında tematik bir galeri bulunmaktadır. 18.yüzyılda Bursa’yı ziyaret eden Avrupalı gezginler tarafından çekilen Bursa fotoğraflarının kaynak olarak alınıp koridor şeklinde düzenlenmiş olan bu galeride; dükkan canlandırmaları yer almaktadır. Müzenin El Sanatları Çarşısı’nda; şehrin yok olmaya yüz tutmuş el sanatları, marangoz, semerci, çinici, bakırcı, bıçakçı, şekerci ve yemenici gibi dükkanları, aslına uygun bir görünümde sergilenmektedir."





Şekerci, kahveci, tüm sevdiklerim yan yana sedir minderi gibi sıralanmışlar :)




**********

"1.Kat: Bursa Kent Müzesi’nin 1.Kat bölümünde ise Bursa’nın geçmişten günümüze yemek ve eğlence kültürü, gelenek ve görenekleri, giyimden barınmaya, dinsel yaşamdan komşuluk ilişkilerine kadar şehrin tüm yaşam biçimi gözler önüne serilmektedir. Karagöz ve Hacivat’ın hikayesinin de yer aldığı 1.Kat bölümü; müzenin Bursa’yı en iyi anlatan bölümüdür."



Bursa denilince; Zeki Müren, Zeki Müren denilince; Bursa elbette.


Müzeyyen Senar, İlhan İrem, Yıldırım Gürses.. aklımda kalan Bursalı sanatçılar.









Sahneyi üç dev ile paylaştım desem. Üzerine bir de yemin etsem başım ağrımaz!
( bir de üzerime çeki düzen verseymişim... perperişan haldeyim, gezeceğim diye baksanıza :)  )

********

Hep yazıyorum, hep yazacağım.

Siz benim kafadasınız, geziyorsunuz biliyorum ama yine söylemeden edemiyorum işte.

Müzeler varlıkları sürdürebilmek için bizim onlarını ziyaret etmemize muhtaçlar.
Sizin için hazırlanmış duvarlar, binbir emekle bir araya getirilmiş değerli eşyalar, heykeller, resimler... hepsi yolunuzu bekliyor. Biz buradayız. Diyor.

O sese kulak verin, takip edin. Adımlarınız sizi, hafif bir müziğin ruhunuzu okşadığı, mutlaka seveceğiniz bir şeyleri bulabileceğiniz bambaşka bir dünyaya götürecek.
Bu tadı alan her birinizin gözleri, benim ve bir çok arkadaşımın olduğu gibi gittiği her yerde bir
müze arayacak ve mutlaka bulacak. Müze aşkımla temin ederim :)



14 yorum:

  1. Çok güzel kareler, gezmiş kadar oldum...

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel bir yetmiş gezmiş kadar oldum ayrıca siz çok doğal çok tatlısınız lütfen böyle kalın.❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendim olmak, kendim kalabilmek için okul hayatımda, iş hayatımda, evliliğimde.. özetle yaşadığım sürece ne denli mücadele verdim bilseniz :) Başardım da işin güzel yanı. Şimdi sahip olduğum en değerli şeyler arasında ve Allah (c.c) izin verdiği sürece "ben" kalmanın bedelini yüksünmeden ödemeye devam edeceğim kuzucuğum.
      Ödülünü zaten alıyorum baksanıza :)

      Sil
  3. 'Sihirli yol'a bayıldım :)) Müzelere gereken önemi verdiğimiz günlerde gelir umarım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, çok güzel değil mi?Ben evde salonun orta yerinde, halı yerine, böyle bir alan olsun istedim hemen! İçine koyacak bir dolu obje var nasılsa :)

      Sil
  4. Bursada yasadigim halde bursa müzesini gezemedim malesef.Çok güzel anlatmissiniz agziniza saglik.Gercekten gezms kadr olduk 💕😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yok, gezmiş gibi olmayın. Ben yüzde birini anlatabildim ancak.
      İyisi mi, siz gidin gezin :)

      Sil
  5. geçen yıl öğretmenlik yaptığım özel lisenin öğrencilerini bodrum a geziye götürmüşlerdi okul büyüklerimiz... :) döndüklerinde çocuklara sordum nereleri gezdiniz, neler yaptınız diye... müze, sergi, tarihi-turistik yerler beklerken gece klüpleri, publar, cafeler ve alış veriş mekanları cevabını aldığımda uğradığım dumuru anlatamam... genç öğretmenlerle gitmişlerdi ve hiç birinin içinden buralara gitmek gelmemişti, demek ki... bu arada, bu postla keyifli bir gezi yapmış oldum ben de... teşekkürler... ve sevgiler...💕

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç şaşırmadım desem :( Ben müzelerde gençlere rastlayınca onları tebrik ediyorum. Gerçekten.
      Bodrum da, Kale de ne güzel bir "Sualtı Arkeoloji Müzesi" vardır üstelik. Tam gençlerin seveceği türden... Ah, kime gönül koymalı bilmem ki.
      Keşke her birinin benim gibi bir ninesi olsaydı. Latin harfleri ile okuma yazma bilmeyen, yine de her tatilde bize cami, türbe, müze gezdiren, siyah sıkma başörtülü bir ninecik.

      Bu arada, Gelibolu ya sıra gelmedi hala :)

      Sevgiler.

      Sil
  6. Bugün tam da bir Müze yazısı paylaşmışken senin yazını gördüm Tülin Ablacım ve keyifle okudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel! Ben de gidip seninle müze gezeyim şimdi :)

      Sil
  7. Metehan Londra'da Doğa Tarihi Müzesi'ni gezememişti. Boş günlerinde hepsini zorla alışveriş merkezine götürmüşler. Neymiş daha bu kadar büyüğünü nerde görecekmiş, hâlâ sinir oluruz hatırladıkça.

    Harika bir müzeymiş, sakin sakin tadını çıkarmışsın, çok güzel olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ankara da kucucuk cocuklari ögretmenleri ile eski meclis binalari onunde gorunce cok sevinirim. Sanki hepsine kültür asisi yapilmis sanirim.


      Ögretmenleri ne yapmali? Bakin onu bilmiyorum. Egitim ve ogretimin ayrildigi noktada kimden, nerden baslamali?

      Sil