21 Haziran 2017 Çarşamba

Tüm Dünyayı Kucaklamak İstedim, Kollarım Yetişmedi











En sevdiğim şairin, en sevdiğim şiiri  yakıştı bence bu ayıcıklara.

Kucak açıp bekleyenleriniz, kavuşmalarınız çok olsun dostlar.


16 Haziran 2017 Cuma

Heidi Elbiselerim 1

Ramazan ayı gerçekten çok bereketli dostlar.
Bkz. BEN !

Evden cıkmadığımdan mıdır? mutfağa iftara yakın saatler haricinde uğramadığımdan mıdır ? nedir,
bir vakit bolluğu yaşıyorum ki anlamak mümkün değil. Uyku ile de aram çok iyi değildir zaten.

Sair zamanlar çoğu vaktimi yeme içme mi alıyordu acaba?
Duyan da masa başından kalkmıyor, somunu elden düşürmüyorum sanır.
Yok valla. Her şeyle doyar, taştan yumuşak ne varsa yerim elhamdülillah.

İşte bu vakit bolluğunda bir yumruk kadar ip, bir parça kumaşla yeni yeni bebek-çocuk elbiseleri,
tek parça örülüp dikişle şekillendirilen ayıcıklar hazırladım.

Kimi eş dost yakınına kimi  de kimin kısmetine olursa.
Sevgi Battaniyesi olur, hayır kermesleri olur, Lösev Serçev.... Ben de adres mi yok :)



Öyle de kaldı. Hani," ne iş yapıyorsun" diyen arkadaşlara, Heidi Elbisesi. desem.
Kimde " o ne ola ki? " demez.

*****
*Bir Aslan Miyav Dedi*
Ne şirin bir kumaş değil mi? Çok sevdim, bir model de daha kullandım.
Merserize ip, tahta düğmeler... Ay çok şirin oldu bu gerçekten.


*******



Biri tığ, diğeri şiş örgüsü.
Modeller bana ait. Diğer anlatımı ile ; uydurma.


Minik olan Fransa ya gitti. Dilek'in Paris Prensesine.
Güle oynaya giysin inşallah.




Efil efil , incecik tülbent gibi bir kumaşım vardı
Bir parça pamuklu ipim ve elbette zamanım.. O olmayınca olmuyor.

Sonunda tüm bunlar bana öyle iyi geliyor ki.

Evet, biraz az okudum son zamanlarda, az gezdim (mi acaba ? ), yaza merhaba etkinliklerini şöyle kenara attım. Ev taşıdık, düğün dernek derken..... Örgülerim yine avuttu beni.
Bu güzel ay bitmeden işlerim bitsin diye uğraştım durdum.

Haftaya yolculuk var Küçük Ev'e.

Zeytin ağaçlarına, iyota, maviye, komşulara, sabah kahvelerine, bayram ziyaretlerine kavuşmak var.

Belki içinizden oralarda yaşayan birilerine de.

Kim bilir?




11 Haziran 2017 Pazar

Sergi : "Küçük İşler"


Çankaya Belediyesi Etüt Merkezleri Çocuklarının "Küçük İşler" sergisi en son gittiğim sergilerden biriydi.
Abidin Dino Salonunda, gezerken, bakarken büyük keyif aldığım bir güzel sergi.


Dünyadaki her şeye çocuk gözü ile bakabilseydik keşke.
O zaman gördüklerimiz bize böyle rengarenk ve tekdüzelikten uzak gelecekti demek ki.

Ben hala çocuklarımın okul okul öncesi boyadıkları resimleri saklayan biriyim.
Baktığımda içimi tarifsiz bir huzur kaplar. 
Alp'in robotları, uzaylıları.. Korhan'ın yaz kış bacası tüten renkli evleri....
O sayfalardan her biri benim gözümde sevgi, neşe ve kocaman bir masumiyet saklar.

Bu sergiyi dolaşırken de aynı duygularla sarmalandığımı hissetmiştim.




Sanat yorumdan ibarettir bence de :))




Yumuk yumuk eller dert görmesin!



7 Haziran 2017 Çarşamba

Sokaklar-Mekanlar-Dostlar

Zaman içinde her şey değişebiliyor da, benim "sınav annesi" durumum değişmiyor dostlar.
Hani okullar bitti, yüksek lisanslar son sürat değil mi?
E, nedir bu benim sabahın kör karanlıklarında okul önlerindeki nöbetim?
Olsun, ben yine kendime bir güzel taraf buluyorum ya... 
Zaman zaman önünden geçip, kısa bir soluklanmak için uğramadığım yerler böyle zamanlarda sığınağım oluyor.


 
Kahve Durağı - Maltepe


Bu sevimli yeri de böyle bir zamanda buldum.
Sakinliği, şirinliği bir iyi geldi ki sormayın.
 Kitabımı okudum, dinlendim, "arkadaşlarla gelinebilir" listeme yazdım.



*********


 

Kale de dolaşıyorduk Roma döneminden kalma heykellerin kalenin duvarlarında kullanıldığını gördük.Hadi yaptınız bir hata, İyi güzel de kardeşim, hani uygun bir yer bulup şunları dik koyaydınız ölür müydünüz ? 

 

Ulus yenileniyor... Fazla mı yeni oluyor sizce de?

***********


Kızlarla ayda bir toplandık geçen kış.
Hatta geçen hafta sonu Eskişehir'e bile gittik.

Ben çocukken annemlerin de böyle günleri olur, her günde de mutlaka fotoğraf çektirirlerdi.
Siyah beyaz o fotoğraflarda kimi muzip pozlar verirdi. ( annem genellikle ağzına kurabiye atarken :)   ) Zaman zaman araya  çocukların doğum günleri sıkıştırılır, plaklar çalınır, göbekler atılıp kurtlar bi güzel dökülürdü. Çoğunun nasıl sıkıntıları olduğunu hatırlayınca öyle coşkulu eğlenmelerini şimdiki aklımla anlayamıyorum. Ne güzelmiş!

Günümüzde anı ölümsüzleştirmek bu kadar kolayken, biz hiç fotoğraf çekmiyormuşuz. 
Aklıma geldi, bundan sonra her toplantıya bir fotoğraf dedim kışın başında.
Onlardan biri bu fotoğraf. Nazan dayız, Gölbaşında.
(Bir sonrakinde unutmayım. Elimde bir kurabiye olsun. küçük parmak havada kuş kanadı ve ağız hafif açık )

**********


Bu kare de haftalar öncesinden.
Oyunun adına baktık, bunu bizim çocuklar yazmış olmalı, kesin çok güleriz dedik.
Ağlayarak çıktık :(

Siz ağlamayın hiç inşallah.
Yada sadece mutluluk doldursun göz pınarlarınızı.
Güzel Ramazan da güzel olsun her şey.




3 Haziran 2017 Cumartesi

Küçük Şeylerle Sevimli İşler



Burayı biliyorsunuz artık değil mi?
Demetevler Fatma Uçer Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi



Fatma Hanım, gelenleri taş üzerinden bile hissedilen sımsıcak bir tebessümle karşılıyor her daim.
 Gittiğimde usulca yanına sokulup, kulağına bir teşekkür fısıldıyorum kendisinin.

Bu defa gidiş nedenim yaşlılarımızın doğum günleri değil.
 Geçen yıllarda bir çok kez ayda bir gerçekleşen toplu doğum günlerine gidiyordum.
 Ben sayılarına göre hatta biraz da fazlaca hediyelerini hazırlıyordum. 
Başka gönüllüler, müzik ,dans gösterileri düzenliyor, hatta korolar bile

O gidişlerimden birinde el sanatları öğretmenleri sevgili Tuğba Hanım benden yaşlılarımız için el işlerinde kullanacakları malzemeler istemişti.
Hani ben de yedi düvele haber salıp hazırlığa girişmiştim.
İşte o günden sonra yünler, keçeler, incik, boncuk, ahşap ve kumaş boyaları... birikti de birikti. 


Evde bir klasör dolusu transfer için renkli fotokopiler,


sepet dolusu sevimli dekopaj peçeteleri vardı.

Hepsi derlendi toplandı ramazan öncesi huzurevimize bırakıldı.
Bir bardak demli çay, biraz sohbet, bolca teşekkür günün özeti.

Başlıkta da dediğim gibi;
Küçük şeylerle, sevimli işler benimkiler. Ay bir de ruha bir iyi geliyor ki, sormayın!


Hazır böyle demişken, geçen yayımda fotoğraflarda gördüklerinizi göndermeden çektiklerimi buldum :)
Edremit Huzurevi ne gidenler hani.
Onlara da hem hobi malzemeleri, hem anneler günü hediyeleri göndermiştim.






Duydum ki, hanidir yolumu beklerlermiş.
Birlikte yemek yiyelim, bir bardak çayın yanında hasret giderelim isterlermiş.
Davete icabet gerek elbet.
 Ne diyelim...  Kısmetse hele bir bayrama erelim de.....

Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler. Değil mi dostlar?