30 Haziran 2011 Perşembe
26 Haziran 2011 Pazar
Direnişin Fotoğrafçısı
Dün serginin son günüydü ve gidemezsem üzülürdüm doğrusu.
İyi ki kaçırmamışım,bu yıl en beğendiklerimden biri,belki birincisiydi çünkü.
Ali Öz 90 gün boyunca Tekel İşçilerinin Ankara daki direnişinde
gece gündüz onlarla birlikte olmuş bir gazeteci aynı zamanda.
Dün sergisinde tanıştım kendisiyle.Sadece onunla mı?
Yakın arkadaşı Greenpeace in sembolü olmuş sevgili Perihan Hanımla da.
Her ikisi de yaşsız insanlardan.Nasıl bir bilgi birikimi taşıyorlar küçücük bedenlerinde.
Nasıl bir sadelik ve sevecenlik...?
Şaşırırsınız.
Bu karede bir polis,bir çocuk,bir de ben varım.
25 Haziran 2011 Cumartesi
Bekledik
24 Haziran 2011 Cuma
Karamanlı Köyüne
Hani eski bir konteynerı kütüphane yapan,
bizden de kitap,dergi,kırtasiye yardımı isteyen İlhan Öğretmen vardı ya.
Ben bu kitapların yanına kırtasiye malzemesi ekleyip göndereceğim kendisine bugün kısmetse.
Sizin evinizde de var mı gönderdiğinizde başkalarını sevindirirken içinizi hafifletecek kitaplar?
Varsa adres Bilgeveannesinde.
Varsa adres Bilgeveannesinde.
23 Haziran 2011 Perşembe
Biblo Rafında Küçük Kadınlar
Banuca'nın akıllara zarar güzellikte bir biblo rafı var biliyorsunuz.
Benimki de bu.
Çok eski ama...30Yıldan fazladır benimle birlikte.
Şehirden şehire,o duvardan bu duvara gezindi durdu.
Bakmayın fotoğrafa siz,şimdilerde fillerimi barındırıyor.
Bebeklerimin hepsini küçüğüm,gerçekten küçük olduğu yıllarda almıştı.
Şapkalı,çiftçi kılıklı olan benmişim.
Bordo kadife elbiseli Suziş,sarılı Yoncacık-incecik.
Mavilisi ise Ümit.
(Onlar bilir nedenlerini,birgün ben de anlatırım belki :))
Böyle anlatmaya devam ettikçe,ona da gelir sıra zaten)
21 Haziran 2011 Salı
Deniz Köpüğünden Dikiş Yüksüğü
Lüle Taşından dikiş yüksüğü.
Bir şeyler biriktirmenin en güzel yanı,
ilk kez gittiğiniz yerlerde ne almak istediğinizi,ne aradığını biliyor olmanız.
Ben de hemen bulamadım bu küçücük şeyi.
Bir kaç dükkan dolaşmam,çokca raf taramam gerekti.
Sonunda Atlı Han da karşımda dizildiklerini gördüm.
Geçen yıllarla renginin de değiştiğini görürmüyüm bilmem ama şimdilik
karbeyaz haliyle bana dostlarla geçirilmiş güzel bir günü hatırlatıyor.
20 Haziran 2011 Pazartesi
19 Haziran 2011 Pazar
18 Haziran 2011 Cumartesi
17 Haziran 2011 Cuma
İşte Öyle Bir Şey
Erol Evgin.
Yine çok samimi,çok güleç,çok beyefendi.
Yağmurlu bir yaz gününe yakıştı,iyi oldu.
16 Haziran 2011 Perşembe
Rüya Gibi
Cumhuriyet Kadınları Giysileri Sergisinden.
Telleri ile saklanan bu ipek gelinlik diğerlerine göre yeni :)
1950 Yılından.
Ne hoş bir hanıma aitmiş..
Harika bir işçiliği var somon nişan elbisesinin.
Elbisenin kumaşından şeritler oluşturulup o şeritlerle desen çalışılmış.
Bugün giymek ciddi cesaret ister .Neredeyse 100 yıllık bu gelinliğin detaylarında incili iğe oyaları
ve üzerinde sandık lekeleri var.
Ne hoş bir hanıma aitmiş..
Harika bir işçiliği var somon nişan elbisesinin.
Elbisenin kumaşından şeritler oluşturulup o şeritlerle desen çalışılmış.
Bir adı vardır mutlaka bu işin ama ben bilmiyorum .
Yıl 1925,gelinlik sıradışı.Kolsuz ve etek boyu kısa.Bugün giymek ciddi cesaret ister .Neredeyse 100 yıllık bu gelinliğin detaylarında incili iğe oyaları
ve üzerinde sandık lekeleri var.
15 Haziran 2011 Çarşamba
Bahar da Eskişehir
1525 Yılında camii,zaviye,medrese olarak yaptırılmış.
Sergi Salonu
Çok beğendim burayı,bilinenlerden çok farklı değil mi?
Mevlevi Dergahı
Çilehanelerin her biri minik bir dükkan şimdi.
1850 Yılında Takettin Bey tarafından inşa ettirilmiş.
Med Helvası...Bu tadı tatmalısınız. Porsuk Üzerinde yol alan tekneler bu kademeli havuz geçişlerini kullanıyor.
Kapaklar kapanıp su seviyesi ayarlanınca yola devam :)
Tıpkı Amsterdam,Panama kanal geçişleri gibi.
Müthiş bir akıl,takdir edilesi bir azim Sayın Büyükerşen'inki.
Büyük düşünen,bir büyük adam.
Midilliler çocukları gezdiriyor olsa da aklım kalmadı desem yalan :( İçinde renk renk balıkları ile gölet.
Karşısında otogar,güneşi batırırken bizimde gezimiz bitti.
Karşısında otogar,güneşi batırırken bizimde gezimiz bitti.
Fotoğrafların çoğunu kendime sakladım.
Sıcacık çiğ börekleri,Kara Kedi Bozacısının ekşisiz bozasını,karadut dondurmasını
sırf sizi düşündüğümden yayımlamıyorum :))
Olur olmaz zamanda yollara düşmeyesiniz diye yani.
Şaka bir yana bir güne bunca güzelliği sığdırmamız Eskişehirli Nazan'ım sayesinde gerçekleşti.
Bu güzel kenti bize anılarını katarak,bize nadide bir mücevher gibi sevgiyle sundu.
Teşekkür ederim güzel Eskişehir in,güzel insanı.
Ha,unutmadan size gezdirecek birileri yoksa sakın telaşlanmayın.
Ben hazırım.Çantamı kaptım mı yollarda olmaya alışkınım nasılsa.
E,öğrendim de nerelere gidilir,ne yenir,ne alınır..
Daha ne olsun?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)