18 Ekim 2014 Cumartesi

Günler Geçip Giderken




Yazın son günlerinde görümce gelmiş İstanbul dan. 
M. Akif Ersoy Evi nin önünde poz vermişiz :)
Hamamönü, Saman Pazarı, At Pazarı ..at gibi koşturmuşum o gün kadıncağızı.



Alp ile meşhur yürüyüşlerimizden birin sonunda Gençlik Parkı molasındayım.
Dünya kadar para harcanan, halkın oylaması sonucu yapımına karar verilen (hayır demiştim)
sahip olmayan şehirlerin kara yaslara bürüneceği su bilmem nesi. 
Fıskıyelerden birden tepelere yükselen sular, renkli ışıklar hepsi bu.




 Şehrin içinde göze çarpmayan bir ince uzun park burası.
Adliyenin hemen yan tarafından başlayıp opera binasına kadar uzanıyor.
Önünde EGO durakları. Karda, kışda, güneşde, yağmurda, ne çok beklemişliğim var 557 yi.


Seviyorum ben bu baskı kanaviçe kitlerini.

Bunu da sadece  pembe dağ sümbüllerini işlemek için aldım diyebilirim.
 Bir de pencere önündeki saksı çiçeklerini.





Sabah sabah sehpanın üzeri... Ev halkı uykuda, benim gözler pembe dağ sümbüllerinde.


Balkonda kutlama pastası.
Yine konuşurken çekmişler beni. 
Durun, bir ruj falan süreyim, bir güleyim n'olur ?
Sizede çocuklarınız böyle mi yapıyor? Yoksa benimkilerin bana bir garezi falan mı var ya ?


Gülümseyerek bitirelim mi?
Batu'nun amansız takiplerinden biri.
Lokum bu dafa ayakkabılıkda, pofuduk teklik teki gibi duruyor :)






20 yorum:

  1. Oy yerim ben onların ikisini de :-)

    YanıtlaSil
  2. tülin çok az görüyorum seni blog da, ne kadar içten fotoğraflar, sade, duru ve hayattan...
    pofuduk terliğe bir öpücük.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle olmayı seviyorum. Sade, duru ve hayattan....Fark edildiğine göre az biraz başarabiliyorum da :) Teşekkür ederim canım.

      Sil
  3. Sümbüllere bayıldım :)
    Kanaviçe kitine ben de başlamak istiyorum ama zor mudur bilemiyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük bir desenle başlayabilirsin Gamze. Bakarsın sonra ;)

      Sil
  4. Ne güzel kareler, özellikle sonuncusu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şeker değil mi ? Teşekkür ederiz canım.

      Sil
  5. Ankara kazan sen kepçe Tülin abla. Pek sevemediğim Gençlik Parkı bile şirin geldi gözüme.Biliyormusun ben senin en çok ayrıntılarda bulduğun güzellikleri ve buna bağlı iyimserliklerini seviyorum. Şu pembe dağ sümbüllerinle hep hayatımda ol olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Hastalığımdan mıdır nedir, çok duygulandım yazdıklarını okuyunca Nazan. Valla gözlerim doldu.

      Aslında doğruyu söyleyeyim, ben de bu hasletleri bana verdiği için şükrediyorum Allah'a. Ailem için, senin gibi güzel dostlarım için....
      Ay ben ne şanslı biriyim ya! Hamd olsun.

      Sil
  6. kaneviçene bayıldım.heidi geldi aklıma ilk .tabiki o gelince aklıma çocukluğum masal tadındaki güzel günler sıcacık soba,kestane,anne-baba evinde olmanın verdiği muhteşem güven ve mutluluk duygusu vs vs..bak bir kaneviçe nerelere götürdü beni :)
    batu tam sıkıştırmalık.maşallah.
    bu arada çok geçmiş olsun tülincim.blogda yazmışsın .ben yapamadım ama sen yap bol bol dinlen,ıhlamur zencefil zerdaçal tüket ha birde bal.
    sevgi ve selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Dolunay.

      Ben de hemen Heidi'nin Evi demiştim görünce. Sana da ne güzel şeyler hatırlatmış. İyi olmuş :)
      Dinlenmeye gelince o biraz zor şu günlerde ama..neyse, görüşünce anlatırım niyesini. Fiamma ile Serpil geliyor yakında. Belki bir buluşma falan olur, bilmem ki...O güne değin benden de sana sevgiler, selamlar canım.
      Görüşmek üzere.

      Sil
    2. heyy süper haber.çok sevindim.inşallah görme fırsatım olur.umarım daha iyisindir.aman iyi ol sen bize çoook lazımsın.
      sevgi ve selamlar bende sana kucak dolusu ...

      Sil
    3. 4 gün kalacaklar, umarım hepbirlikte oluruz :)) çok sevgiler.

      Sil
  7. tulincim,,,sessiz,,,sakince ne cok is cikarmisin!
    hepsi birbirinden guzel...
    recelinin kokusu taaaa buralara geldi:)
    bende cok seviyorum,,,portakal kabugundan bende yapiyorum,,,turunc yok bularada...
    opuyorum seni...sevgiyle selamliyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim gibilerin her duruma uygun bir el işi vardır değil mi Cihan :)) teşekkür ederim arkadaşım.
      İlham perilerimden biri de sensin :)

      Sil
  8. tulincim,,,benim yan sutunumdaki paylastigim bloglarlar arasindaydin,,
    cok uzuyor bu kismi beni,,,simdi baktim ...yosun...seni tekrar kaydettim:)
    bazi bloglar baska ad altinda cikiyorlar,,,nasil oluyor anlamiyorum.
    neyse bu gece basini agrittim galba...opuyorumseni...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen ya da bir başkası, eğer sevdiğim biri ise buraya uğramış, uğramamış......ben onu İyaret ederim. Hiç mühim değil Cihancım. Maksat gönüller bir olsun :)

      Sil
  9. Bu yayınınız gözümden kaçmış benim :(

    Lokuma ve yanındaki lat-i lokuma bayıldım ben. Yakında olsalar, durup durup yer onları insan.

    Heidi, goblene bakınca benim de ilk aklıma gelen oldu. Şu aralar Heidi' ye çok takılmış durumdayım; o kadar ki Youtube' da çizgi filminin Japoncasını ve 1993 yılı yapımı keyilfli bir film versiyonunu buldum; sırayla izliyorum vallahi. Kidz Anime kanalı da seriyi günde 3 kez yayınlıyor. Akşam 18.30 yayınını kaçırmıyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Heidi ilk kez tv lerde yayınlanırken ben okulda onun konuşmalaını taklid ederdim :))
      " dağlar yanıyordu dede. Her tarafda güller açmıştı " dediğini hatırlıyorum. Alplerdeki gün batımı için.

      Lat-i lokum benim rüyalarıma giriyor, ne diyorsun :)

      Kendisi Arap dünyasında Kıvanç'a tek rakip. Reklam filmi var yahu :))

      Sil