Ben festival ve şenlikler arası mekik dokurken tarihler de karıştı gitti.
Sarı Yaz'ın son günlerinde Ankara Cern Modern de diyet bozduran,
mide fesadı yaşattıran bir festival vardı. Ankara 2. Ekmek Festivali.
Ben ekmeksiz yaşayabilenlerden biri olmama rağmen, bütün gün çeşit çeşit dilimlerin,
-biri elimde, bir ağzımda, biri göz hapsinde- dolaştım resmen.
Mısır Unu değirmeni imiş bu sevimli şey.
Ninni gibi bir sesle çalışıp dururken, üstteki ağaç huniden pıtır pıtır dökülen mısır taneleri
öğütülüp, size doğru altın zerrecikleri olarak akıyor öte yandan.
Bir de güzel kokuyor. toprak gibi, bereket gibi, nasıl anlatsam.... sahici bir şey gibi.
Kaptım bir paket, evde ekmeğini bile yaptım.
Ah, ah.... fuardan bu yana yine evde ekmek yapmaya başladım.
Bu hız beni gelecek seneye taşır kısmetse.
Fuar post modern fırıncı olarak bilinen Mine Ataman tarafından düzenlenmişti.
Vakfıkebir ekmeği ve de Trabzon milletvekili olmadan bir ekmek festivali olur mu?
Olmaz!
Almanya'nın peynirli kanepeleri ve tabii elmalı tartları vardı.
Bana standın önünde üç tur attırdı bu ikisi :)
Taylandlıların ekmeği yokmuş :o
Çok güzel hamur işleri vardı ama. Hele buharda pişen bizim tatarların çiğ böreklerine benzer bir şey yapmışlardı, soya fasulyeli falan... ben çok beğendim.
Bir yandan mis kokular, çeşit çeşit sunumlar, atölye çalışmaları,
diğer yanda Latin müzikleri dinlemek harika bir gün geçirmeye yetiyor gerçekten.
Siyez buğdayından ekşi mayalı ekmek de vardı.
Bizim sevgili Sevinç hanım ve şurekası ise festivale neşe katanlardandı :)
****************
Neyi sevmedim?
Zaten ulaşımı zor demeyeyim ama ters bir yer olan Cern Modern de, alış veriş yapacağınız ihtimali yüzde bir milyonken, stant ücretleri bir kaç binden aşağı değilken, bir de girişin ücretli olması hoş değildi. Araç için ayrı, şahıs başı ayrı.... şık olmadı.
Kapıdan dönenler çoktu bu yüzden.
Bir de İsrail standının önünden geçerken" ay ben bunlara kızıyorum, tatmam bişeylerini" diyenler vardı. Tutup omuzlarından " kardeşim kültür farklı bir şey, hükümetlerin politakaları farklı" demek istedim. Bu çağda sap ile samanı ayıramayışımıza da üzüldüm ayrıca.
( Geçen gün Ani Harbelerini paylaştğım bir uluslar arası kültür platformuna iki Ermeni bayan hemen döktürmüş." Bunlar Ermeni yapıları, çok güzeller, bizim bunlar..." falan diye.
Ben de altına." Evet, harikalar gerçekten. Aynı yerde Selçuklu eserleri de var. Her ikisinin de taş işçiliği muhteşem. Dünyanın zenginliklerini ziyaret etmeniz için sizi de bekliyoruz." Diye yazdım. Tavır hemen değişti biliyor musunuz? Kalpler, öpücükler ....
Nedir yani kardeşim.
O senin, bu benim... Onlar da insan ellerinin, duygularının , hayatlarının ürünü.
Tıpkı Süleymaniye gibi, Ayasofya gibi, Göbekli Tepe gibi....)
****************
On yılı geçkindir zaman zaman evdeki ekmek makinesi ile ekmekler yaparım.
Zeytinli, kuru domatesli, ay çekirdekli, fındıklı, üzümlü, cevizli ve şimdi de kayısılı.
A, geçen akşam da peynirli otlu bir ekmek yaptım. Tallinn de peynirli ekmekler alırdım.
Ona öykünerek hazırladım ama aynı tat değildi maalesef :(
Şimdi bir de kuru erikle mi yapsam ? hımmm.... başka? Başka....?
Var mı önerisi olan?
Nasılsa diyet miyet bende hak getire.
***********
Son olarak, mutfaktaki yardımcı aletleri asla kullanmak istemeyen, kalabalıklar nefret eden ama atmaya da kıyamayan ben, ekmek yapma makinesinin hakkını veriyorum.
Almayan, almayı düşünen herkese de tavsiye ediyorum.
Tertemiz, sağlıklı malzemelerle pişen ekmeğinizin evinizi harika kokutması da cabası.
Gidip bir mısır unlu, sütlü ekmek yapayım şimdi.
Verene hamd olsun,
Cumamız mübarek olsun sevgili dostlarım.
****************
Neyi sevmedim?
Zaten ulaşımı zor demeyeyim ama ters bir yer olan Cern Modern de, alış veriş yapacağınız ihtimali yüzde bir milyonken, stant ücretleri bir kaç binden aşağı değilken, bir de girişin ücretli olması hoş değildi. Araç için ayrı, şahıs başı ayrı.... şık olmadı.
Kapıdan dönenler çoktu bu yüzden.
Bir de İsrail standının önünden geçerken" ay ben bunlara kızıyorum, tatmam bişeylerini" diyenler vardı. Tutup omuzlarından " kardeşim kültür farklı bir şey, hükümetlerin politakaları farklı" demek istedim. Bu çağda sap ile samanı ayıramayışımıza da üzüldüm ayrıca.
( Geçen gün Ani Harbelerini paylaştğım bir uluslar arası kültür platformuna iki Ermeni bayan hemen döktürmüş." Bunlar Ermeni yapıları, çok güzeller, bizim bunlar..." falan diye.
Ben de altına." Evet, harikalar gerçekten. Aynı yerde Selçuklu eserleri de var. Her ikisinin de taş işçiliği muhteşem. Dünyanın zenginliklerini ziyaret etmeniz için sizi de bekliyoruz." Diye yazdım. Tavır hemen değişti biliyor musunuz? Kalpler, öpücükler ....
Nedir yani kardeşim.
O senin, bu benim... Onlar da insan ellerinin, duygularının , hayatlarının ürünü.
Tıpkı Süleymaniye gibi, Ayasofya gibi, Göbekli Tepe gibi....)
****************
Bu da benim evde yaptığım, kuru kayısı ve gün kurusu kayısı ile tatlandırdığım ekmeğim.
İsrail standında tatmış ve bayılmıştım.
Laf aramızda, benimki daha güzel oldu galiba ;=)
On yılı geçkindir zaman zaman evdeki ekmek makinesi ile ekmekler yaparım.
Zeytinli, kuru domatesli, ay çekirdekli, fındıklı, üzümlü, cevizli ve şimdi de kayısılı.
A, geçen akşam da peynirli otlu bir ekmek yaptım. Tallinn de peynirli ekmekler alırdım.
Ona öykünerek hazırladım ama aynı tat değildi maalesef :(
Şimdi bir de kuru erikle mi yapsam ? hımmm.... başka? Başka....?
Var mı önerisi olan?
Nasılsa diyet miyet bende hak getire.
***********
Son olarak, mutfaktaki yardımcı aletleri asla kullanmak istemeyen, kalabalıklar nefret eden ama atmaya da kıyamayan ben, ekmek yapma makinesinin hakkını veriyorum.
Almayan, almayı düşünen herkese de tavsiye ediyorum.
Tertemiz, sağlıklı malzemelerle pişen ekmeğinizin evinizi harika kokutması da cabası.
Gidip bir mısır unlu, sütlü ekmek yapayım şimdi.
Verene hamd olsun,
Cumamız mübarek olsun sevgili dostlarım.
Ne güzel bir festival, ben oralardayken de olsaydı keşke. Tahmin edebiliyorum kokuları. Ne güzel bir tat şöleni olmuştur. Evde ekmek yapmak da çok güzel çeşit çeşit. Bir tek susam veya çörek otuyla tatlandırsak bile çok lezzetli oluyor :).
YanıtlaSilÇörek otu ile denemişliğim var. Susam aklıma gelmemişti nedense :)
SilTeşekkür ederim. Hem ziyaretinize, hem de üşenmeyip yazdığınız yoruma.,Yine gelin olur mu?
Sevgiler
Aa ben hep buralardayım ama severek takip ediyoruz :). Siz de gelin :).
SilTamam, gelirim :))
SilTülin abla özledim seni nasılsın
YanıtlaSilCanım benim, ben de seni çok özledim... İyiyim, bak buradan okuyabiliyorsunuz. Ya ben napiim?
SilEkmek festivalini ilk kez duyuyorum. Farklıymış aslında:)
YanıtlaSilBeyaz ekmeği hiç sevmem ama sizin yaptığınız gibi yemişli, tahıllı vs. ekmekleri severim. Ben de mi ekmek makinesi alsam:)
Kültürel miraslar konusunda da haklısınız. İsmi üstünde Dünya Mirası her biri.
Sevgiler Tülin Hanım...
Alın alın, gerçekten. Bir arkadaşıma giderken taze pişirdiğim, cici cici paketlediğim ekmeklerim herkesi mutlu ediyor bir de :)
SilSevgiler Sezer'ciğim.
Ayyy, kalkıp fırına gideceğim şimdi Tülin. Ama ben daha bugün rejime başlıyordum yav :D
YanıtlaSilNe rejimi ya? İyisin, iyisin zora sokma şimdi kendini ;)
SilHem dua et, bana yakın oturmuyorsun!
Mis gibi ekmek kokusu buraya kadar geldi.:)
YanıtlaSiloh, ne güzel canım işte :))
Silmis gibi ekmek kokusu ... buraya kadar geldi ...
YanıtlaSilHuzurun, bereketin, şükrün kokusu .
SilNe güzel :)
Oh Tülin'cim valla ekmek dedin beni benden aldın... Bayılırım ben ekmeğe :)
YanıtlaSilSeninki de şahane kabarmış, afiyet bal şeker olsun..
Ben daha hiç denemedim ekmek yapmayı ama öğrenmem gerek :)
Benimki tembel işi canım. Elde ekşi maya ile hazırlayanlar var :)
SilAlasını yaparsın, biliyorum.
Ne güzel festivalmiş.
YanıtlaSilHiç haberim olmadı. Gerçi gidemezdim; ama haberdar olmuş olurdum :)
Ne harika fotoğraflar çekerdiniz sahi .
SilCanan Karatay dinleye dinleye ekmeği hayatımdan çıkarmış gibiyiz.Bazen bir ya da iki dilim yediğim oluyor tabii.Laf aramızda faydasını da hem kilo hem sağlık açısından gördüm. Yine de böyle bir festivalde insan kendini kaybeder.Ne de olsa ekmeğe bayılan bir toplumuz.Çıtı çıtır bir ekmek köşesi yenmez mi yani.
YanıtlaSilBen hayatıma dahil hiç bir şeyden vazgeçmiyorum doğrusu.
SilZaten kötü sayılabilecek bir aşırılığım yok. Kahvem, çayım, ekmeğim (!) hepsi kararında. Son bir yıldır iki öğün yemeye çalışıyorum sadece.
Ama haklısınız o ekmek köşesi de yenir yani :))
Keske ben Ankara'dayken de olsaydi dedim icimden ama ulasim ve maddi konulardaki elestirilerinizi hesaba katinca ogrencilikte gider miydik bilemiyorum. Ama kokularin basimi dondurecegi kesindi. Sokakta bile dolasirken bir yerden ekmek ya da firinda pisen pogaca, kurabiye tarzi koku aldigimda antenler aciliyor hemen, yakinlarda firin, pastane mi var acaba diye :))
YanıtlaSilAfiyet olsun, sevgiler..
Çok büyük paralar değildi Yasemen. Yine de 4 kişi gelen bir aile için fazla oluyor elbette.
SilKokular konusunda ben de öyleyim. Güzelinden de, kötüsünden de fazlaca etkileniyorum. Eh, ne yapalım. Biz de böyle :)
Sevgiler canım, teşekkürler
Um belo festival este do pão, gostei de ver as fotografias.
YanıtlaSilUm abraço e bom fim-de-semana.
Andarilhar
Dedais de Francisco e Idalisa
Livros-Autografados
Thank you Francisco.
SilHave a nice Sunday my friend :)
Ekmek festivali de güzelmiş:)Tazecik ,sıcak ekmek kokusuna bayılırım.Ankara da olsaydım kesinlikle ben de katılırdım.
YanıtlaSilBir sonrakine belki :)
SilNe güzel fetivalmiş. Tam da bize göre. Hemen bir ekmek makinesi alasım var.
YanıtlaSilAlın bence de :)
SilOlmadı, yeni yıl hediyesi olarak size hediye alan biri varsa ona çıtlatın ;)
Evde ben de ekmek yapmak istiyorum ama kilo olarak ipin ucunu kaçırırım diye uzak duruyorum Tülin abla...
YanıtlaSilEvde ekmek yapmak bir terapi gibi Gamze. Ben her zaman yapmıyorum zaten. Bazen böyle üst üste bir kaç kere pişiriyorum. Zaten farklı dokusu ile bir dilimi bile doyuruyor. Sonra ara veriyorum.
Silİstediğimde evde istediğim gibi bir ekmeği pişirebiliyor olmak güzel bir duygu işte :)